Gece/gündüz nâzikçe, tatlý/tatlý konuþan Dilberle sohbet eden, diller bayram etmez mi? Mýzraba gerek var mý, beste sensin, güfte sen? Seni çalýp, söyleyen, teller bayram etmez mi?
Gözüne baka baka, bir su içsem elinden Beni mahrum eyleme, kumral saçýn telinden Altýn bir kemer gibi, o incecik belinden Seni sýmsýký saran, kollar bayram etmez mi?
Mutluluðun þifresi, sevgi, saygý, dirlikte En büyük rütbe dersen, o da elbet “er”likte Ak gerdana dökülen, zülfün ile birlikte Kumral saçý okþayan, eller bayram etmez mi?
Aðýr baþlý vakur ol, olma sakýn yerilen Öyle güzel gül ol ki, has bahçede derilen Ayaðýnýn altýna, yolluk gibi serilen Üzerine bastýðýn, yollar bayram etmez mi?
Ele demem adýný, aramýzda sýr diye Basarým ben baðrýma, aðyâr olsan yâr diye Kokusun alýr almaz, yârden haber var diye Dosta doðru estikçe, yeller bayram etmez mi?
18/08/’11 Hanifi KARA
Sosyal Medyada Paylaşın:
Hanifi KARA Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.