’Ölme diyorsan; gitme kal öyleyse’
kalmak istediðini zannettiðin yerde
sustur çaresizliðin dilini gecende.
aðlamalar yakýþmýyor sevip gidenlere
nereden çýktý bilmem bu film böylesine
öylesineydi hep, gidiþlerde öylesine
ilk önce yüzün kanadý parmak uçlarýnda
bir kadýn öldü ispanyol meyhanesinde
suçlarýndan arýnmak isterken ellerimde
sonra þiirsiz kentleri korkusuzluk sardý
hep bir adým savaþ vardý sevgilerde
sevgilerdi savaþlarý baþlatan gözlerde
ardýndan her þey çýkýp gitti bir anda
ben þarký söylüyordum, sen dinliyordun
bir teli kýrýk gitarým pencere kenarýnda
hiç bitmez zannediyordun ayný fasýl, manzara
kim çaldý ki kapýmýzý geri dönüþsüz ayrýlýklara
güllerim susuz kaldý þimdi sesiz vazolarda
bir gün þarkýný açtým kentin silah seslerinde
hýçkýrýklarýný toplarken rast geldim tokana
ilk gün kokladýðým sen vardýn hala orada
aklýma geldi unutmak istedim aklýmdakini
olmadý deyip sardým teybi tekrardan baþa
sýrada ki þarký hep aynýydý, hasretinden yana
bir þiirlik gidiþ buldum yeniden bana kalan
lavlarýný sardým ateþinin parmak uçlarýnda
çoktan yýkamýþtým yanaklarýmý yokluðunda
ayný þiiri baþtan okudum senin için bir daha:
’Ölme diyorsan; gitme kal öyleyse’
kalmak istediðini zannettiðin yerde
sustur çaresizliðin dilini gecende.
gittiðini biliyordum da, yine de söyle bana
nereden yazarsam hep ayný mýsra çýkýyor
yahu bu aþkýn ne iþi var hala benim yanýmda?