ins uyuyordu soyguna uðramýþ sokaðýmda
topal ayaðýyla sabahý kovalýyordu gece
mum ýþýðý gölgemi titretirken hatýra defterimi kilitliyor annem
tuz sesleri yankýlanýyor kulaklarýmda
minare merdivenleri misali yutak
hýçkýrýklar devriliyor tek tek
kurukafa kabilesinden olma acýmtrak bir nefes
yaralý atlarla yolu yarýladý ömür
firar eder yüreðimden çatlak narlar
sonra ayaða kalkar toprak beni karþýlar
kýrýk yaðmurla ýslanýr kirpik uçlarým
buyrun müstakbel acýmla tanýþýn
aklî dengesi yitik serçeler besledi çocukluðum
deri altýna zerk edilmiþ üveylik
kül poyrazý eser görüþ alaným daralýr
tali ömrüm ana yoluna girmek için
topuklu yaralarla koþtu baþým göðe çarptý
tuz hastanesine kaldýrdým yaralarýmý
kabuk ziyareti yasaktýr...