solmuþtu teninde beyaza çalan gülüþleri
kömür karasý gözlerinde yýllarýn aþký gizlenmiþti
sualsiz sessizdi bir gelin gibi narin
ince zarif yürürdü
arnavut kaldýrýmlarý döþeli dar sokakta
uzun saçlarý savrulurdu güz akþamlarýnýn ayazýnda
salýnýrdý sesindeki sakinlikle az türkcesiyle
ve aþýktý görenler
ayak izlerine...
sürmeli kirpiklerinde aþk izleri saklýydý
kopçalý derin entarisi
kollarýný geniþletiyordu kýrmýzýya çalan renginde
koþardý dertlerini gizleyip gül endamýnda neþeyle
gizemliydi deðerdi ellerindeki nasýrlarý, belli belirsiz hüzünleri
ve hayrandý görenler
ayak izlerine…
birgün
tükendi tüm geçirilen geçmiþ terazinin öteki kefesinde
uçmayý çok isterdi hayrandý uçan her nesneye
sevmek onun þah damarýna kazýnmýþtý
sürgün vurgun beklerdi gözleri hep uzaklara takýlý
takip ederdi yolcularý
belliki birini beklerdi sevinçleri
güneþ var gücüyle soyundu ýþýklarýný
uzandý serin mavi gök neþesinde
süvarisi kýlýç kuþandý
var olan gülüþlerinde
son arzu dileði nüksetti
kýrýk dökük gözlerinde
beni Ýstanbul semalarýna gömün diye…
iþte o an bitti bir nefeste
yaþlý gözlerini gök kubbeye dikti…
ve duyanlar hüzünleri giyindi bir dostun gidiþi ardýndan
güller seripildi topraðýna
artýk matilda ayak izlerini yanýnda götürmüþtü…
n.altýn BÝNGÖL 21/07/2011 kýrlangýçlarýn uçuþunda bir çay keyfi..