Güleyşan..
dört köþesiz hayatýnýn çölünde
Rab’bine doðru göðsünde bir eli
tutuþurdu döne döne
silinmez mürekkeple yazýlan yazgýsýna
gözlerinin tuz denizini dökerdi
yükünü omzunda taþýyan Güleyþan
dolanýrdý ortalýkta buruk tevatürleri
döþünden dilini yitirmiþ kavminin
düþçekimsiz yaþanmýþlýklarýyla
taa bin yýllar öncesinindi
hem var hem yok masalý
görünen görünmeyen küldü dumandý
kutsal kitabýný kalbinin üstünde taþýrdý Güleyþan
yüzüne uzunca susardý koyu gece
kýsacýk konuþurdu ve lâkin kelebekler
derme çatma tenekeden evin incitilmiþ yüreðiydi
avunmazdý sondan en baþa sarsalar aðrýsýný
devrile büküle büyüyen ihtiyar çocuk Güleyþan
hiç açmamýþ baharlarý ne çok eksik aþktý
saçtan týrnaða ne desem insan
ben ona aðlardým o suya sesini katardý
ne çok acýmdý gözelerinden dolduðum
Güleyþan derdim tek söz etmeden
yanýþýna yandýðýmý kan sýzan yüreðimden anlardý
ýssýzdan ýssýz sahipsiz bir köyde
anasýnýn soluk entarisine doðmuþtu
hem âvâz günbatýmýnda güze az kala mevsim
taþla kesilmiþti göbeði oracýkta
þehirlerde ulurken korsan gölgeler
ve telifi canla ödenirken medeniyetin
aðýtlarýn türemesine nedendi kaderi
oysa öyle çok çocuktu ki Tanrý’dan armaðan
töre deyip satmýþlardý körpecik bedenini
insanlýktan çýkmýþ günaha nikâhlý dört eþli soysuza
zay edilmiþti nefesi
nefs uðruna hiç edilmiþti
bakýþlarýnda Rab’bini aðlardý Güleyþan
sabahlarýn sabah olduðunu göremedi hiç
yerinde kim olsa ölürdü ötesine gidemezdi
nasýl bir belâydý ki tarih öncesi töre
bin daha yandý Güleyþan
bin daha ciðerim parçalandý
duydum üç gün sonra
kapýma koyudan koyu acýsýyla selâsý dayandý
baba evinin önündeki dut aðacýna
anasýnýn yazmasýyla boynunu asmýþtý
oysa ne çok kutsaldý ne çok yavrucak
bir elinde çaputtan bebeðiyle gelin edilen Güleyþan
aðlamasýn þimdi kimse
bitti ses
söz bitti
.
.
.
Sevinç Uslu
( hare .... Ýstanbul / ... )
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.