elbet yüreðim akýntýsýna kapýlacaktý bir denizin
....... Hasreti isa ......
kambur bir ay doðurur gece
elimim tersiyle sildim siyahý
kül üþüyordu koynumda
gözlerinde hasret yangýný bir sevda
seni anlatýr bana
gülü/yordun
dikense hep sana tutunmak istedi
git þimdi
beni seninle baþ baþa býrak da git
hüzün
sesinin aralýðýndan kanat çarpan bir kuþ sýcaklýðýnda
ki aþk
ateþe esir düþmektir bir anlamda
düþ yorgunu yürekler bavullarýný atýyorlar peronlara
sana geç kalmýþlýðýmý
bir gülüþle baðýþla
madem ki aþka çýplak yakalanýyor insan
ayý kaçýrdýkça gözlerin
bir bulutun arkasýnda saklanan
akþamüstü ben olurum
vurarým kendimi yollara
mecnuna yoldaþ olurum
insan nereye giderse gitsin yarasýný yanýnda taþýr
ölüm ne ki
kurumuþsa yüreðindeki aþk gülleri
rüya kesiði tüm düþler
bu yüzden gelinler
her yalana gülmesini bilmezler
kýr menekþeleri kýskanýr bardaktaki suyu
kurur bir anlamda bedenimdeki kuyu
bak ayak seslerin ikiþer ikiþer iniyor merdivenleri
masala yarým yamalak tutunan bir çocuðun avuçlarýndaki
þekerle avut beni
þimdi bir çay bardaðýnda arasam ellerinin sýcaklýðýný
dudaklarýnýn kývrýmlarýndan bir yaðmur damlasý süzülerek geçse
her dönemeçte bir ayrýlýkla buluþsa kucaðýn
elbet yüreðim akýntýsýna kapýlacaktý bir denizin
bu ömrün özetini ancak bir aþk anlatýr
çýðlýðýndan vurulduðun yerde kal
bu yürek sensizliðe ölerek katlanýr
Ýsa Ýnan
om bir haziran iki bin on bir / ölüm ne ki / kurumuþsa yüreðindeki ask gülleri ...