fýrtýnanýn önünde savrulan bedenler ruhlarýný rüzgardan korudular. karþý durmak zordu, yere saðlam basmak neredeyse imkansýz.
bedenler sürüklenirken, ruhlar karþý daðda ki meyve aðacýný düþledi.
sapasaðlam ayakta duran, yeþilliðinden ödün vermeyen, meyvenin her türünü, en lezzetlisini üzerinde taþýyan meyve aðacýný.
zor seferlerden sonra aðaca ulaþan ruhlar, karþýdan göz kýrpan, alýmlý çalýmlý aðacýn sadece gösteriþle boyandýðýný, meyvelerinse çürük olduðunu gördüler.
yýlmadýlar, savaþa devam ettiler. gözlerini,üç dað ötede ki meyve aðacýna yönelttiler...