sen olmayan zaman diliminde kelimelerim çýplak yavandý kalem sen kadar yalnýz yüreðim þehr-i Ýstanbul kadar kalabalýk gözlerime mil çeklidi senden önce yâr kalbim en acýmasýz ablukasýnda nefere bürünürken yüklemi olmayan sessizlik özneleri oldu gül köklerini söktü alyuvarlardan gri semadaki yaðmur damlalarýný toplayýp köküne kibrit suyu döktüm gökyüzüne rengarenk gökkuþaðýný alýp bohcaladým ellerim soðuk gözlerim solgun çorak coðrafyada filizlenen ekmek arasý özlemlerde düþ ambarý sen yamalý yýrtýk bir uçurtma ben peþinden sürüklenen bir cocuk üstü baþý kirli dili lâl bedenini tuzlu sularýya yýkayan gök çok uzak yaralý bir sol yan ve her bir yara irinli söksem kabuk baðlanmýþlýklarý kapamaya çalýþsam yaralarýmý öteki yaným kanamaktaydý hep kapatamadým boþluklarýmý içime kefenleyim gömsem suskunluðumu tuzlu sular sobelidi yamalarýmý senden önce koca bir boþluk koca bir kan kýrmýzýydý yüreðim gölgeli yüzüm mora boyanan dudaklarým. her bir adým uçurumun kenarýnda Azraille vals yaparken küçüklüðüm yürüdü hep önden önüm arkam hiçlik saðým solum uçurum. kanamalý bir gece kara peçeli þehre her taktýðým gümüþ pul yalnýzlýkla soldu ’mim’ gibi eðildi ruhum sýðamadým yerleþemedim aþkýn tek hecesine yalnýzlýk dar-ý acun kadar büyüktü belki tanýmsýzdý Þems toprak parçasý yoktu sensizliðimi serecek kurutacak kara bir perdeden koca bir ’ben’ düþtü bana. durduðum her safta yenilgiyi gögüsledim. ye`s duvarlarýna çarptým ruhumun çehresini kýrýldým. incindim... avuttum yüreðimi kendimin bile inandýðý yalanlarla renksizliðim, yetimliðim gebe kaldý kýrýk bir ayna parçasýna özendim kýrýldým binbir parçaya kanadým bir serçe ýslaklýðýyla yüreðimden sýzdý kimsesizliðim tel örgülerle çevirdim etrafýmý sesli harflerimi yitirdim sessiz çýðlýklarým da velhasýl!
vakit ’tamam’ di sen geldin cancaðýzým. Marmara kokan düþlerime doðdun solmuþ bir gül’e cansuyu verdin nadasa býrakýlmýþ topraklarýma saðdýrdýn yaðmur saðanaklarýný. yüreðime giydirdiðim hicran gömleðime inat vaftizledin yüreðinin kevserinde dudak kenarlarýmda kalan özlem yanýðý sözcüklere inat sen oldum yavaþ yavaþ canhýraþ çýðlýklarýmda yitirdiðim kalemimi yeniden hayat verdin cancaðýzým küf kokan yüreðimi avucunda açan sevda çiçekleriyle sývadýn hüsnüyusuflar yeþerdi zenci köllerimde ve sen geldin cancaðýzým sus(ma)lara kör kuyalara attým gayri. her bir nefesimde benliðimi azad eyledim kýblegâhým sensin cancaðýzým güzergâhýmýn sonu sen susuzluðum sessizliðimi feshetmeye niyetlendi fecr bir vakit de gayri ne ben ne sen yok cancaðýzým ’ biz’ oluyor beyaz duvaklý kaðýtta cümlelerim cebimdeki hacýyatmazlar sen kokan Marmara’nýn eteðinde dinmek bilmeyen acýlara tuzlu suyun teskin ederken Ýbrahim gibi yanmaya beþ gece saldým yüreðime yuva yapan kýrlangýçlarý serabýna susadým Yunus’a büründüm ’mim’ halimle sustum yâr kül oluyorum avuçlarýnda cancaðýzým aþýk olmaktan vazgeçtim âþýk’a döndüm yâr yalnýzlýðýn esaratinden kurtulup ben ’sen’ olurken sen ile ben ’biz’ olduk cancaðýzým cansuyum
gordion 26/05/2010
Sosyal Medyada Paylaşın:
gordion Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.