Gölgemin sulara düşürdüğü mavileri ararken,

Gölgemin sulara düþürdüðü mavileri ararken,
Deli taylar öfkelerini býraktýlar bir yangýn sonrasý ufuklarýma,
Sol yanýmda bir kýrmýzý gül açtý sevinçleri mi vuran hüzün,
Martýlarla birlikte tüketildi çocukluðum, düþ kýran akþamlarda,
Bin macera eskitmiþtir Kýzýlýrmak türkülerinde büyüyen yüreðim,
Ozanlar baðýmsýzlýk kurdelesini keserken alnýmýn miting meydanlarýnda
Gökyüzüne çakýlan nal seslerinde unuttuk Türkçe konuþmayý
Ve konuþmamayý öðrendik, susmayý yeðleyip unutulmuþluðun duvarýna,

Bir düþten çýkýp gelmemiþlerdi günlüðümüze karabasanlar,
Baðýra, baðýra geldiler fabrika bacalarýndan çýkan sülfürik asit gibiydiler,
Týkadýlar kentin gürül, gürül akan kan damarlarýný,

Bir kabre tayin çýktý akrepler aynada zehirlerini ararken,
Mor yýldýrýmlar üstüne yatýrýldý sevinçlerimiz duvar diplerinde,
Paslý çivilerle kutsadýlar ayaklarýmýzýn altýný, yüreðimize oturmaya
Çalýþan yýlanlar, tüylerini döktüler en mahrem mavilerimize,

Þimdi yüreði aðzýnda bir ana oðul bekler felçli baharlar içinde,
Kerpiç duvarda asýlý siyah beyaz bir resim durur kýrýk çerçevede,
Türkülerin vurulduðu aný yaþamýþtýr kuþlar ürkmeden konarken mezar taþlarýna,
Hiç bitmez sanýlan kýþta bitmiþtir, ay düþmez gece yollarda
Týrnaklarýnýn ucunda dünya büyüten çocuklar uyanmýþtýr gökyüzüne,
Bindik yelkovanýn üstüne, birde peþimizde þu akrep sürüsü olmasa.


Sosyal Medyada Paylaşın: