Hiçbir hikayenin kahramaný olamayacak kadar uykum var…
Eski bir anýymýþ dilimde kalmýþ þarkýnýn aslý
Sevmeyi arzulayan kahrolmuþ bir canýn aþký
Seni yaþamak sevgilim sen yokken burada.
Bembeyaz abiyen üzeride iken akþamlarý,
Seni yazmak yeniden,sevginle sevgilim.
Bizim fakirhanede tahta kanepelerimiz vardý.
Biz üzerinde öpüþürken seninle akþamlarý,
Otururken, kalkarken caný sýkýlýr,hýþýrdardý.
Siyah beyaz bir ekranda’ Yeþilçam’ yazardý.
Mutlu hikâyeleri izlerdik el ele kanepemizde,
Sen dayanamazdýn, aðlardýn her seferinde.
Ermeni Barsam’dan aldýðýmýz bir gramofonda,
Kanun taksimi dinlerdik derin bir vakarla,
Sen ‘’Yandým’’ derdin taksim sonlandýðýnda.
Sonra ben tütsü yakardým, mumluða dik koyup.
Arkamdan ellerini dolayýp bana sarýlýrdýn,
Ben yanardým tütsü gibi aþkýnla her an dolup.
Ýnci diþlerine Kemalettin Bey üç ayda bir bakardý.
Sen doðmadan Rabbim güzelliðini yazýverip,
Ardý sýra gecelerde bana seni seyrin kalmýþtý.
Gülmek için arada siyah beyaz televizyonu açardýk.
Fötr þapkasýyla Hulusi Kentmen’i babamýz gibi sevip,
Gülerdik her gülüþünde, o aðlarken sarýlýp aðlardýk.
Hep güzeldi senle yaþadýðým bu ömürde aylar,yýllar,
Kahrolurdum peder beyi ziyaret ettiðinde o aralar,
Ýki hafta kokundan eksik kalýrdý sarýldýðým çarþaflar.
Güzel bir hayaldi yaþadýklarýmýz,
Senle beraber öpüp, koklamalarýmýz.
Ben böyle sevmiþtim sen de benim gibi deli,
Hiç bitmeyecek zannederken bu sevgimizi,
Aynen bu þiir gibi sevgimizde o an tükendi.
Sen kayboldun ellerimden bir yaz akþamý,
Zeki Müren mehtaba söyletirken þarkýlarýný.
Sen gittikten sonra býrakamadým kalemimi,
Þiirler yazdým,aynen tarladaki korkuluk gibi.
Hiçbir sanatý olmayan,uyaksýz dizelerimi,
Ardý ardýna dizdim hep, sensiz geceleri.
Oysa sen…
Sen þiirlerini çok severdin aruz üstatlarýnýn,
Garipçiler ile de tanýþmak dahi isterdin hani,
Olmadý be caným, vaktin hiçbirine yetmedi!
Þimdi kürsüler artýk mezbaha olmuþ,
Kelimeleri yan yana dizen, þair olmuþ.
Benim gibi þiir yazmaya uðraþanlar da,
Yalnýzlýðýn serzeniþini yazýp, durmuþ.
...