gönül gençyılmaz
güneşin ayakları-çığlık-gandi
gönül gençyılmaz

güneşin ayakları-çığlık-gandi


güneşin ayakları-çığlık-gandi

kara bir cop kükrüyor sokağın kuytusunda
buza kesmiş bir çığlık
kargatulumba sarp gecede
yılankavi sürükleniyordu
kan izleri delik deşik




–bir karıncanın yasını tutmak gibi bir şey… –

neyin kavgasını vermişti





kıyısına toplanıyor
‘’ışıktan ürken insanlar’’
ıslak sisler altında bir kıymık




-güneş’in ayakları var mıydı
neden düşmezdi yıldızlar –

merakına ilk bıçağı kara önlük saplamıştı
ilk arka sıralar bitirmişti yaşamla hesaplaşmasını
gotik bir kasvetti çocukluğu
kayıp diyarların doğu kuşu




buza kesmiş bir çığlık


– bir yanağın masumiyetinde
ilk aşkın toyluğu
ılık koruk öpüşmeler…-




önce kulaklarına tıkaç
sonra
zincir takmışlardı gözlerinin oyuklarına
dilini paketleyip
kalbini budamışlardı




– kimdi bulutlara resim çizen –



faili meçhul topuk ansızın iniyor sırtına
koşan nabzı soluklanıyor
’’unutuyor bütün düşlerini’’
soğuyor külleri





sahi gandi ‘nin var mıydı yel değirmenleri



gökte sabah kızıllığı…










gönül gençyılmaz

Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.