Minik bir telaþ çaldý kapýmý bu gün. Ýçi kýpýr kýpýr, ne istediðini bilmez bir halde. Bir iki çiçek koparmýþ yol kenarýndan, eli boþ olmasýn diye, Hemen araladým kapýyý, "Merhaba" dedi utanarak...
Haydi deniz kenarýna gidelim. Soðuk ama ölmeyiz ya, dalgalara bakarýz birbirine sarýlan. Ve haykýran rüzgarý dinleriz usulca. Erkek kýsmý aðlamaz diyenlere inat, iki damla yaþ dökeriz gözümüzden.
Sonra el sallarýz bulutlarý delen uçaða, Selam ederiz her nereye gidiyorsa yolcular. Yeni çiçek açmýþ erik dallarýndan bir demet yapar, Önümüze ilk çýkana veririz, utanmadan.
O çöplüðe gider, misk-i amber sunarýz gül suyu þiþesinde. Kargalarý kovalarýz, kuþlarla uðraþýyorlar diye. Kedilerin kuyruðundan, salça kutularýný çözeriz. Ve Dilencilerin yanlarýna diz çökeriz, sýrf o mendili yere serelim diye.
Minik bir telaþ çaldý kapýmý,Ne istediðini bilmeyen. O kadar çok þey istediðimi görünce, "Yanlýþ kapý çalmýþým" dedi. Merhabayla baþlayan muhabbet, Elveda ile bitti...
Sosyal Medyada Paylaşın:
ferromuratti Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.