Bir çobaným, dünya yaylasýnda hayatýný güden . Ve kaybetiði ömrünü, bir umut çýka gelecek sanan daðlarýn arkasýndan...
Bir aðaç gölgesinde, is tutmuþ çaydanlýðýmý koyarken ateþe; Heybemden iki dilim ekmek çýkar sa eðer, Ýkinci bir bardaðý çýkarýyorsam her defasýnda, Ve gülümsüyorsam belli belirsiz kimseler yokken. Hepsi sanadýr bilesin.
Hiç bilmediðim ezgiler dökülürse dilimden, Dökülen o ezgiler ýrmaklarda çaðlýyorsa, Bir çoban aldatanýn ýslýðýyla sýyrýlýyorsam daldýðým hayalden Rengarenk çiçeklere basmadan yürüyorsam. Ve gecemle gündüzümü güneþ ile bilyorsam. Hepsi sendendir bilesin.
Kurda kuþa yem edilmiþ misali yalnýzlýðým, Kaç köye avazým çýktýðýnca haykýrsam, yalan sanýp bakmazlar. Bu denli ahmakça kabulleniþim, bu denli kayýtsýz oluþum gerçeðe Bir damla varlýðýnla kavrulup, bir zerre yokluðunda bitap oluþum. Ve gördüðümü tasvir edemiþliðim yansýyorsa kelimelere. Tek sebebi sensindir bilesin.
Sosyal Medyada Paylaşın:
ferromuratti Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.