serin sulara dalmýþken hayat
ürkek fidanlar boy verir üþüyen ellerimizde
alnýmýzda yarýþa durmuþ ter damlacýklarý
içimizde sessizliðin o devasa gürültüsü,
usul usul akþama döneriz
yokluðuna kuvvet..
kar yaðar
ateþ yanar
yanar gökyüzü
tutuþtukça içimizde ýtýr kokusu
uzak ezgiler toplarýz
gülüþüne kuvvet
akþam, tuhaf bir dilenci duruþu..
kýsa dakikalarýn heybetinde ufalanýrken hayat
üç hasret giyinir sokaðýmýz
baþýmýzda sevda aðrýsý
peþimizde yangýn ertesi
küllerden
geçip gideriz cesur sözcüklerden
unutulmaya kuvvet..
o vakit
çocuk düþer
top patlar
patladýkça havai fiþekler
nihavent naðmelerine koþarýz
“gözlerim kapansa da yýldýzlarýn altýnda..”
þikayetsizdir yalnýzlýðýmýz…
gemiler yanmaz sadece demir alýr
oysa deniz, kumlarýn savruluþuna sarýlýr
el ayak çekilirken
bir damla hüzündür þiir,
iliþir geceye ve susar
göðsümüzde esrik bir telaþ..!
sonra
daðýlýr insanlar,
fabrikalarýn asimetrik dumanýnda..
gri’de vurgun yemiþken zaman
rüzgarlar süzülür
aksak taylarýmýzýn yelesinden içeri içeri
ve s/öz kanar
hiç yazýlmadýðý kadar..!