//aþk odu yürekte bir kere yanmaya görsün
külleri kalýr, meþalesi hiç sönmez, ömür boyu yanarsýn.!//
yine, yangýn ortasýna tohum atýyorken bahar,
mavi anemon çiçeði açýyor bakýþlarýnda
ve çýkmaz yollarýnda sabahlarken “Bülbül-ü Þeyda”
seher yýldýzý düþüyor eteklerime
kirpiklerindeki soðuk iklimlerden
titriyor bedenim
topuklarýma iniyor sanki dünyanýn dümeni
güneþin saçlarýný okþuyor yüreðim
ben her gece tan yeri gözlerinde sabahlýyorum
uykuya hasret sabahýnda nöbetlerdeyim.
//sabah kepenklerini açarken yeni bir umuda
hanýmeli kokar gerdanýnda gökyüzü//
ve
bir ateþ böceði yakar ruhumun en mahrem yerini
ýlýk nefesinde taçlanýr baharýn yediveren buseleri
koyun koyuna sarýlýrken yüreklerdeki ritimler
tomurcuklar sular gözlerim, gözlerindeki gül-i zarý
her nefes alýþýnda içimde yanan kor gibi yakar tenin
bil ki seni…
biliyorum ki!...
kaderimin aðýr aksak ayaðýna koltuk deðneði olacak ellerin
gönül yaralarýma otacý, yüreðine baþ tacý,
ikiz kule gibi yükselen, dev gibi sevgimiz,
sadece ikimiz…
mevsimler kapansýn aylara kilit vurun sýrtýndan
her mevsim baharý gösterir aþk ibresinde
miladýmýz sýfýr kalacak
biliyorum…
//ilk defa nefes alýyorum,
ilk defa âþýk oluyorum,
ilk defa yaþýyorum,
sanki..//
yine tarýyorum aþk taraðýnla saçlarýmý
her tarafým dizi dizi belik,
cennetine ram olmuþ kýldan ince bükülmüþ boynum
kelebekler dans eder yeþil çimenli gönül hanemde
baþköþede bir minder!
papatyalar, üstünde "cengi tutmuþ" ellerinde beyaz karanfiller
yere bakan gözlerin, geçerken sahilimin izinde,
karýþýr ummana içimden akan engin bir deniz...
kývrým kývrým ýrmaklarýnda coþar benliðimdeki duygular,
mavi ökçende ezilen volkanlarý kýskandýran sev(g)imiz
bir ömür boyu ikimiz…
…