Beni mecruh etti hançer-i bürran Ýki didelerim kanlý yaþ döker Rahmedip rize-i elmas her zaman Gelir zahm-ý dile kalem kaþ diker
Her dem bana ol þuh etmek ister naz Bu pazarýn zararý çok, karý az Emsali bulunmaz rengi alýnmaz Vade-i vaslýnda ne kumaþ diker
Gedai aleme bildirdin beni Bütün halk-ý dehre güldürdün beni Ecelimden evvel öldürdün beni Hayatýmda mezarýma taþ diker. ……………………………. Aþýk Gedai …………………………… Kimliði, eserleri ve gerçek yaþam öyküsü hakkýnda az bilgi bulunan Gedayi, on dokuzuncu yüzyýlýn ilk yarýsý ile yirminci yüzyýlýn baþýnda yaþamýþ bir Bektaþi saz ozanýdýr. 1826 yýlýnda Tokat’ta doðmuþ. Bütün ömrünü Ýstanbul’da geçirmiþtir. Asýl adý Ahmed’dir. Ona Gedayi mahlasýný veren ünlü Bektaþi Baba’larýndan Sinop’lu Yesari Baba’dýr. Babasýnýn adý Ahmed Muhtardýr, babasý kereste tüccarýdýr. Tokatlý Gedayi adýyla da anýlýr.
Ýstanbul’a geldikten sonra, Rumeli Hisarý tekkesi postunda oturan Nafi Baba’dan el alarak, Bektaþi olmuþtur. Din dýþý þiirleri de bulunmaktadýr.
Turgut Koca ile Sadeddin Nüzhet Ergun’un verdiði bilgilere göre Beþiktaþ, Hasan Paþa fýrýný civarýnda oturduðu için "Beþiktaþ’lý Gedayi" olarak tanýnýr. Aþýk kahvelerine çok gittiði için çaðýnýn bütün saz ozanlarýný tanýmýþtýr. Yalnýzca hece ölçüsüyle ürünler vermekle yetinmedi. Divan türünde de hatýrý sayýlacak eserler verdi.
Mehmed Ali Hilmi Dede ona Gedai adýný taktý. Bir süre Üsküdar çiçekçi kahvesini çalýþtýrdý. Nefeslerinden baþka halk þiiri geleneðine uygun söylediði þiirleri de vardýr. Sazda ustasý Erzurum’lu Emrah’týr.
Mir’ati, Fenni, Þevki, Ýþreti ve Þeyh Galib’in gazellerini tahmis etmiþtir. 1901 yýlýnda Ýstanbul’da ölmüþ ve Karaca Ahmed mezarlýðýnda topraða verilmiþtir. Asým Bezirci 1889 (ya da 1887) de öldüðünü belirtir. Arapça ve Farsça sözlere þiirlerinde çok yer verir, aðdalý bir dili vardýr.