17 yaþlarýnda köy mezarlýðýnýn yakýnýndaki çeþmeden su almaya gittiðinde, yorgun olduðundan uzandýðý yerde uyuyakaldý. Rüyasýnda gördüðü 3 ak sakallý pir, Çin’in Seul þehrinde Hasan Hüseyin’in kýzý Güldane’yi gösterdi. Ancak hiçbir zaman sevdiðine kavuþamayacaðýný ve ömrü boyunca feryat edeceðini söylediler.
Bu rüyadan sonra þiir söylemeye baþlayan Feryadi, birkaç yýl sevdiðini aramak üzere dolaþtý. Yolladýðý mektubun da, Seul þehrinin Çin’de deðil Kore’de olmasý ve adý geçen kiþinin bulunmamasý nedeniyle geri gelmesi üzerine umudunu yitiren Aþýk Feryadi, köyünde evlendi.
Önceleri Vuslati mahlasýný kullandý. Sonra da Feryadi adýnda karar kýldý. Aþýklýðýnýn ilk yýllarýnda yörenin bilinen aþýklarýndan Ruhsati’nin türkülerini söyleyen Aþýk Feryadi, daha sonra kendi þiir ve türkülerine aðýrlýk verdi.
Þiirlerini, »Sivas’tan Sesler« (1948), »Sevgili Sabah Namazý« (1971) ve »Güldane« (1983) adlý kitaplarda topladý. ________________________________________