(ama hani nerede, bir ayaðý kýrýk tahta sandalyenin dayandýðý masa, þu köþede duruyordu)
tahta masalar, boþ sandalyeler, kaþýklarý içinde kalmýþ çay bardaklarý ellerim cebimde geliyorum yanýnýza, dudaðýmda geceden kalma ýslýk sevdiðiniz bütün türküleri çalýyorum, yüzümdeki tebessümle barýþýk güne güneþ olup doðmak niyetine, altýn baþlý çivi gibi delerek karanlýðý
(dün üzerine gözyaþý damlayan þu karanfil, gene duruyor yerinde ama nasýl da bükmüþ boynunu)
karanfiller, gelincikler ve baharda bahar renkleriyle seviþen çiçekler böyle doyumsuz manzarasý olmak dünyanýn, nasýldýr bana da anlatýn ve aþký tatmak bestesiz serenatlarla, kanatlarýnda bütün kanatlýlarýn çýplak göðüs gibi üþürken, soðuk rüzgarlara açýk mevsimsiz bahçeler
(peki ne oldu bardaðýmdaki suya, sabah geldiðimde içerim demiþtim akþam býraktýðýmda tamamen doluydu)
siz sular, bulutlarla gülen-aðlayan ve dere yataklarýnda denize koþan hiç rastladýnýz mý kendi damlanýza, sýcaðý anne bilen buharlar arasýnda hani kurumuþ bir çeþme yalaðý ya da hasretleri bitirmiþ vuslat anýnda eski yaðmurlarla öpermiþ gibi, çatlak topraða benzer dudaklarýndan
(ve sen sevgilim, bugünde akþam oldu ve hala gelmedin, hani sözümüz vardý ya, yoksa unuttun mu)
akþam alacasý silmeden gözümden gözlerini, þimdilik bana da müsaade eðer görüþemezsek sýkma canýný, mahþer bizim için deðil mi canýmýn içi ha ben doðmuþum üstünüze güneþ gibi, ha güneþ çekmiþ içine hepimizi ama umut var ya güzelin en güzeli, yarýn sabah yeniden görüþmek üzere
(iç cebimdeki fotoðrafý yokluyorum…., hani sen bir tahta masanýn üzerinde oturuyor, elinde karanfil tutuyordun…, yerinde duruyor mu)
. . .
akþam þerifleriniz hayrolsun. . .
Cevat Çeþtepe
belki bir tahta masa ya da karanfil sadece bir akþamdan sabaha, neler eksildiðinin farkýnda mýyýz yaþamýmýzda
Sosyal Medyada Paylaşın:
uzungemici Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.