Atmosfer parýltýda uyuyordu
kýzgýn güneþ þerbetçiotunu kýzartýrken
sarýþýn buðday tarlalarýnýn hasat bekleyen ekini
Güz demir gibi çöküyordu evin üstüne
Sonbahardý çünkü
Nadasa ayrýlmýþ kaderi vardý çocuktu
Ses vadiden yankýlandý
kýzak kayan çocuklar toplandý
geri almak için uzun yollarý tepiyordu
Aniden bir gürültü ile patladý sonbahar
uzak mesafelerden geliyordu nefesi
Murat çayý umarsýzdý
Murada düþman bir oðlan murattý
sonbahardý yapraklar üþüyordu
kýyamet üflüyordu aðrý daðýnýn üstünde
çocugun kulaðýna sarký gibi geliyordu
dokuz, on yaþýnda olmalýydý
soðuk güney rüzgarlarý, hastalýðýydý
kötüleþtikçe kötüleþti
Ama ayaktaydý üzüntüyle annesi
yatak, daha derinden üzüntüye karýþtý
her artýþta acý ona her nasýlsa.
Hep eksiliþte kendisi
Aniden, bir soluk gökyüzüne ellerini açtý
Odada yalvaran mumlarý tükenmiþti
mütevazi dua
Tanrý’ya bir baygýn parfüm gibi yükselmiþti
Ve soðuk gece dýþýna taþtý
Yakýn üzüntüyle indi camiinin camý
önceden karýncalanmýþ görünüyordu
hayatýn içinde kaybolmuþ yazlýktý
uzun kavak gölgeliði gizlenmiþti
Güzel mavi daðlar birebir
þimdi orada görünüyordu
siyah, ufuklar karardýkça karardý
Kuþlar bahçeleri düzenlemek için seslendi
bahar cevap vermedi
ve bilinmeyen bir yerde uçaklar düþtü
Ve sonbahar yapraklarý esintisiz inliyordu
acýlarýn dýþarýsý yeþil karanlýðý
rüzgar homurdanýyor doða uzuyordu,
yankýlarý gün yüzlü acýydý o gün
Tanrý baþucunda anneye sordu
Saat on birde kulübe eski saate vurdu;
geliyordu birisi
daha yakýn olmak için
çok gün kadar gece için
bir milyon kýrk bes yüz altý
öpücük yuttum,
dedi
kelimeleri zayýf fýsýldadý kulakarýna
ölümü
"Anne ..."
dedi,
“ben gidiyorum ... ama hiç ...
orada ... Top ... nereye ... Umarým ... ...
yeniden
gün ... aðlama ... yaklaþ son bir kez
nasýrlarýndan ... Ben sadece bir
... anne .. Veda ... nereye ...
.. ceketimide giydim ..
Geçen yaz oynadýgým ... meþe altýnda ...
bu ... istiyorum ... biz ... gömmek ...”
ergendi, erken yüreðý kýzardý
anlamadý...
“Meryem ..
öper ellerinden ... ... ve bir
cömertçe kurban ...”
daha
Ancak yapraklarý sonsuza kadar düþmeyecek çocuklarýmýn,
kýyamet gelmeden önce ne alemetler belirir;
hafif ciddi bir sessizlik belirdi havada
daire içine akan bir ýþýk morg cenaze
soðuk cesedin beyaz yüzünü yansýtýyordu
camda tüm gece ýslak öpücükleri kaldý
aðlamaklý meltem aðlamaya devam etti
çocuk ah dedi! Baygýnlýk yakýþmadý
Kýr çiçeði o da, yaðmur olamadýðý için
ölüyorsun
Güneþ ýþýðýnýn yakýcý ýþýgýnda kurban.
Doða, ormanlar, aðaçlar
vadi düzgün görünüyordu oysa
O gün
o sonbahardý çünkü ... ve
yapraklarý hala düþüyordu.
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.En Çok Okunan Şiirleri
bahçemizin halinden Edip Cansever Hayat dersi bozkurt böğürtlen kürt kızı şeb-i aruz Deniz evlat yaSemin