aðzýmýn kenarýnda yara yapmýþ uçuksun
kursaðýmdan kokunu çözüp
týka basa üstüme biniyor þehirler
ben damla olamýyorum hayata anne
oysa sen, her gece saðanak yaðýyorsun gözlerimden
bir duble ayrýlýkla sarhoþum yýllardýr
çizgi film izlerken aðlar mý insan
billahi yalan!
siyah masallar tasarlýyorum kafamda
çitten avcýlar atlýyor, uyutmuyorlar mesela
okul vakti saçlarýný kesiyor kýrmýzý baþlýklý kýz
beslenmesinde zahter salatasý ve irin
polyanna sokak lambasý altýnda dileniyor
þirinlerin hepsi piç
kül kedisi uçurumda sek sek oynuyor...
annesinin çorbasýndan geçemeyenler
nefretimden öpsünler
çocuk olmak istiyorum ne tuhaf
yoksa gidiþini mi sokmak istiyorum iki gözüme
sol kemiðimden sök kendini
otuz yýldýr taþýyorum seni zaten zihnimde
omuzlarýma baðladýðýn bu demirden dünya neyin nesidir anne...
hücre ibadeti yokluðunun sabrý
saçlarýma çaputlar baðlayayým gelme
gobi çölü koyup gittiðin yer
her sabah ladesleniyorum yaralarýmdan
bu ne cüret sevabý lekeliyorsun
cennetden kovulup ayaðýna seriyorsun