akþam olup kuþlar çekilirdi büyük ve kalabalýk mahallemizin uzun ve de dar sokaðýna düþerdi gölgesi babamýn kabarýrdý yüreciðim
yüreðimin yýkýlmaz kalesi varlýðýnda huzur þavkýnýn sevisi içindeki sessizliðin þefkat dokulu gücü babam güneþim daðým
geceler çok karanlýk soðuk üþüyorum kanatlarýný ger üstüme babam özlüyorum al beni sinene sar beni sevginle
adýný taþýyorum kanýmda delikanlýlýðý ile gözlerine varýyorum her yolun sonu babam diye
karakýþ çocuðuyum en çok ben bilirim nedir üþümek baba oldu mu peki bu gidiþin ortasýnda býrakýp karakýþýn
gece düþlerime ziyaretini özledim sana muhtaç olduðumu sen gidince anladým korktum gerçekten býraktýn sandým hayat denen karmaþýklýkta bekliyorum yine geleceksin gece düþlerime caným babam seni çok seviyorum
seni çok özlüyorum babam! iþaret parmaðýndan tutup sarý saçlarýmý savura savura yýrtýk pabuçlarýmla sekerek gittiðin yerlere ben de gelmek istiyorum
babamýn; akþam eve dönüþ yolculuðuydu gözlerimdeki bayram sevinci
oysa þimdi; ne zaman –baba- denilse dünya üzerime çöker
öyle bir çöker ki altýnda kalýr bütün umutlarým babamla birlikte