Kelebeðim,
bu günlerde Seni özlediðimde tebessümüme gülümseyip,
dut aðacýna sýrtýmý verip,
tepemdeki dallarda serçelerin serenâtlarýný dinlerim
aðaçlarýn yapraklarýný sallayarak oluþturduklarý
rüzgârla hafifletmeye çalýþýrým yüreðimdeki hasretini
þakaklarýmdan aðrýlar bir bir sökün ederler bilinmeyen adreslere
kýrgýn akþam üstlerim bir bir ayrýlýrken kapýmdan
sýla,gurbet adýnla özdeþleþirken,uzaðýma düþerler þimdi
ve karþýma geliverirsin
karýnca týrmanýþlarýnýn sempatikliðinde
uzanýr mavi parmak uçlarýn tenime yeþil yeþil
fýrtýnaya tutulan bir alev gibi tir tir titrerim sana her hücremde
ýþýksýz kuytulardan kýrlangýç kanadýnda süzülüp
gün yüzüne yüz sürer sevdam
yokluðunun sancýsý düþer verdiðin yürekle
simsiyah zaman
öylesine mâhzun,
öylesine hüzünlü…
þu an alfabenin “sen” harfindeyiz;müzik ve ben…