Gece var nârda Nur’ u görmez gözün hiç sesi!
Gece var gündüzlerin kundakçýsý geceler!
Gece var altý þarta tecavüzün iç* sesi!
Gece var beþ vakitin varakçýsý geceler!
Ceviz kabuðundaki * uykuya küsen kafam
Bir taraftan rüyaya davet eden spiker
Evrenler iç içeyken, neresindeydi odam?
Neredeydi gündüzler neredeydi asfalt yer?
Bulutlara gülmeye tövbeli mimiklerim
Güneþ doðmasýn diye aðlýyor þafaklarým
’Gözünü yum!’ Emrini verirken kirpiklerim
Terliyor rüyalarým terliyor þakaklarým
Tavandaki her ýþýk yataðýma bir kuyu
Baþ ucumda beklerken yastýk adlý bu mezar
Hayat cenginden gelen gözümün tuzlu suyu
Islatýr mezarýmý ýslatýr azar azar
Bilinci geniþleten hayatýn rengi uyku;
Gün ve gecesi ’an’ lýk çok boyutlu labirent.
Uyku olmasa da var; hayal, özlem ve korku
Þiir doðar gecede, þiir okur kara kent
Ay Güneþ’ i örterken kente sessizlik vasi
Matristen çýkar düþler gece dergisi için
Gün ýþýðý sönerken uykum geceye asi
Hayal çizen zihinde hayal sergisi için
Uyuttum uyumayý! Serde miadý doldu
Hokkabaz kalemlerle yazý yazdým hayata
Öldü, ölüm yarýsý! Gecem; celladý oldu
Beþ boyutlu i mgeler yeter istirahata
Müjgân Akyüz/MAJ