Merak eder Bizanslýnýn biri; Çýkagelir Tarihin derinliklerinden. Üzerinde hala “Ýstanbul Fethi’nin” Maðlubiyeti cirit atmaktadýr. Uzanýr Piyer Loti sýrtlarýna, Kurulur Haliç’e nazýr tahta masaya. Ne sevda kalmýþtýr, Ne yaþam ne de giz. Derken Dikilir baþýna mütevazi garson, “buyurun ne arzu etmiþtiniz”.
Bir zamanlar Bu tepelerin korunmasýna Mazhar komutanýn; Duygu ve düþünceleri çarpýþýr Haliç’in karizmatik arenasýnda. Un ufak olup Karýþýrlar Eyüp’ün sularýna.
Hey gidi hey, Bu muydu Etrafý yýkýlmaz surlarla Çevrili Kostantini’ye; Kuþatmýþ Vefasýz zaman ve teknoloji, Çýrpýnmak niye.
Doyasýya aðlamak ister Bizanslý komutan. Nice ömürlerin Savaþarak koruduðu, Dünyada eþi olmayan “Bu Þehr-i Ýstanbul ki”; Þimdi Izdýrap gazellerinin Olmuþtur merkezi.
Aniden kalktý, Hüznünden büst Olmuþ Bizanslý komutan; Kahvesi de yarým kaldý. Fýrlattý kendini, Eyüp Sultan Mezarlýðýnýn Mistikliðine. Tahta masa da býraktýðý Ýki eski Bizans Sikkesi; Oynamaya baþladýlar Bilinmeyen rakkaselerini.
Hýzla Zaman tüneline girer komutan; Geçmiþte gördükleridir, Yanýnda kar kalan. Kimseye de Býrakmadý selam. Bakacak yüzü de yoktu, Osmanlý’ya yaptýklarý Utançlarýndan.
Sýrtýmý sývazlamaktadýr Yaklaþmakta olan. Sinsi akþam. Kýsa keselim de Olsun bitsin Vesselam…
Sosyal Medyada Paylaşın:
Dursun TOMBUL Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.