nutku tutulmuþ bir geceden
daha ne beklenir,
ezbere bilirken
yokluðun ölüme nazire
varlýðýn,üç noktadan ibaret olduðunu...
siyah,
geceye;
gece,
saçlarýma eklenir.
aþkýn cemresi düþmüþ yüreðine
görmezsin,
her bahar
ellerin nasýl erguvan kokar oysa
ve ellerin
nasýl da can verir
can havlinde mýsralara...
gök, çöl olmuþ sanýrsýn
adýmlarýn kýrkikindiye kanar da yangýnýnda topraðýn
þahdamarýn;
maveraünnehirde atar...
yanýnda olmasam da bilirim bunlarý.
ada vapurunda mesela,
ýssýz bir kuytusunda güvertenin
unutulmuþ bir düþ peþindesin.
bu;
eylül girdabýdýr,
ayýn hüzün yüzüdür
hüzmeleri gözlerini kamaþtýrýr.
yani, gül sancýsýdýr bu
kasýklarýna çöreklenir...
kurumuþ gözyaþý nehirleri dolaþýr
saçlarýnýn kývrýmlarýnda,
alnýnda yýllanmýþ bir mendilin kat izleri gibi durur
aþkýn çizgileri...
yüzünün deltasý yenik düþer
pespaye yalnýzlýk þarkýlarýna...
kalemimle kelimeleri güder dururum,
yolum hep çýkmazlara ...
tekin deðil zaten bu geceler
bir yýldýz kayar da
yakalayamayýz,
ifþa olur süveyda...