----------damarlarýmdan akacak kanýn son duraðý Deniz’e
insan kendi kaderinin celladýymýþ canýna susayan
gece günahlarýný doðurur
sen piç kalmýþ yalnýzlýklarý emzirirsin
sana sövdüðüm dil benimdir usta
unut gitsin kaçýrdýðýmýz gece trenlerini
denizlerde savrulup duran yüz benim deðil
söz de çürür usta
bu insanýn dilinde deðil
þimdi çok iyi biliyorum
boyumu aþtý kurduðum düþler
aynada gördüðüm yüz benim deðil
yüzülen derimin altýndaki korku kanatlanmýþ
aþktan kurtulmak insanýn elinde deðil
alýnyazýmla ayný kederi paylaþýyorum
aðaçlar üstüme devrildikçe ben dikiyorum kendimi
yalnýzlýðým veda sözcüklerinin ardýndan toplanan akþamlar kadarmýþ
kuþlar bahanesiymiþ
bir çýnar gökyüzü için uzatýrmýþ ömrünü
gözü yükseklerde deliliðimin
yokluðun beni ulaþýlmaz zamanlara taþýyor
akþamý anasýnýn göðsünde uyutan çocuk
avuçlarýný açýyor yaðmurlara
þimdi dönmeye hazýrlanan ayaklarýnda kaç bin tövbe var biliyor musun
bu gün sabrý sulama vakti sende
gözyaþlarýnla
rüzgarla boðuþan bir uçurtma gibi
bu aþk oyununda kaybetsem de
bir boþluktan düþeceðim kollarýna
kaç bebeðimi unuttum irinli vücutlarýnda
her fahiþe beni taþýdý sana
önce adýný sildim bekleme duraklarýndan
kavuþmak için beklediðin o iskele hiç yanaþmayacak kýyýlarýna
aklým söz dinlemiyor
yüreðim esir düþtü aþka
kendi kirini büyüten bir akýntýyým
içimde bir döl kurudu kendi günahlarýyla
Ýsa Ýnan
onyedi aðustos ikibinon / yalnýzlýðým bile seninle çoðalýr / dalgalarýnla dalgalanýrým...
Can dostum Faruk beye sesinin gölgesinde büyüyen þiire nefes olduðu için teþekkürler.