MENÃœLER

Anasayfa

Åžiirler

Yazılar

Forum

Nedir?

Kitap

Bi Cümle

Ä°letiÅŸim

ma
ÇİLEKEŞ
matrus

ÇİLEKEŞ


Çakýr keyif sýnýrýný kolay aþtý
Hava hafif serin, biraz rüzgârlý…
Kýyýyý kayalar almýþ, gökyüzünü bulutlar
Aklýný da isyankâr fýrtýnalar
“Ah Ýstanbul,” diye baþladý bizimkisi
“Senin tuzun kuru tabi, dalgalandýr denizini
Düþünmene ne gerek balýklarýn halini
Yahut gemiyle seyahat edenleri
Nasýlsa halkýn köpek gibi
Ne kadar itip kaksan da
Gariptir, hiç býrakmazlar seni.

Ah Ýstanbul,
Zalim Ýstanbul!
Sen herkese güldün,
Bir benden esirgedin tebessümünü
Nice imparatorluða ihanet ettin,
Sattýn!
Böyle dediðime bakma,
Razýyým ben ihanetine de,
Tebessümüne de.

Ulan vefasýz Ýstanbul!
Umursamaz Ýstanbul!
Hey gidi hey!
Yüzsüz Ýstanbul!
Korkak Ýstanbul!
Senin gibi…”

Deniz tanrýsý kýzmýþtý sanki
Þimþekler çaktý, gök gürledi.
Lafý yarým kaldý adamýn
Anlam veremedi pek olanlara
“Çok içtim” dedi kendi kendine
Korkuyla karýþýk
Fakat farkýnda deðildi
Bulanýk kafasýyla, en saf haliyle dilediði
—kalpten dilediði þey
Gerçek olmuþtu;
Ýstanbul ortaya çýkmýþtý nihayet.

“Yazý bile yokken daha,
Geldi iki ayaklýlar
O kadar vakit olmuþ ki,
Bak, yok olmuþ anýlar
Sizin yaptýðýnýz
Ve kendi ellerinizle yýktýðýnýz
Tarih gibi…
Tarihim gibi…

Hep “altýn” diye bildiniz
Taþýmý, topraðýmý.
Hep “zalim” oldum gözünüzde,
Sizler de benim iþçilerim.

Bizans geldi,
Ýskender ve Roma’dan sonra
Tam sevgiyi buldum derken,
—nedendir bilinmez
Ters gitti hep iþler
Bir sürü inanç dayandý kapýma
Bir sürü millet
Bir baþka Kudüs zannettim kendimi
Öyle inandým yýllarca
Meðer ne kadar aptalmýþým…
Meðer kapý içe de dýþa da kapalýymýþ…
Ýþte bu melankolik halim,
Bu ilk büyük aldatýlmadan kalmadýr.

Açýk havada mahkûm olacaðým bundan sonra
Derken,
Mehmet geldi koca ordusuyla
Beni almak içinmiþ bunca zahmet
Bir malmýþým esasýnda ben,
Alýþýlandan biraz daha büyük sadece
Ve de biraz daha süslü
Biraz daha büyüleyici

Kilise cami oldu,
Bayrak yosun tuttu.
Din deðiþti, kýyafet deðiþti,
Zihniyet bir türlü deðiþemedi.
Zaman aktý gitti…
Bir 600 yýl da öyle koy hayatýma iþte
Yaþlandým artýk,
Yoruldum.

Gecelerim ünlendi en çok,
Yayýldý dilden dile.
Ne alevler gördüm, ne depremler
Hiçbiri alamadý canýmý
Ben yine ayaktaydým;
Dimdik!
Her zaman olduðu gibi…

Sonra bir gün bir paþa geldi,
“Mustafa Kemal” diyorlardý adýna
Çok þükür…
Koca bir yükü aldý baþýmdan.

Emeklilik vakti geldi çattý.
Eh, yýllarýn birikimi sonuçta
Tarihim, manam, mirasým dedim,
“Harcandý!” dediler
“Ne yapacaðým peki?” dedim
“Yerin hazýr.” dediler.

Hevesle doðruldum iskemlemden
“Otur” diye emrettiler.
O an anladým iþte,
Ters gidecek bir þeyler
Müneccim de deðilim iþin gerçeði
Ne diyorsunuz siz insanlar?
Buldum, “tecrübe”

Biraz zaman geçti,
Düþüncelerimden sýyrýldým
Ve fark ettim ki
Koca odada yalnýzým.
Etrafý süzdüm iyice
Meðer bir cam fanusmuþ içine týkýldýðým þey
“Müze” yazmýþlar fanusun üzerine de
O gün bugündür uðramaz kimse yanýma
O gün bugündür mahkûmum iþte
Þu içine tükürdüðüm dünyada
Kaderin cilvesi midir?
Bilinmez.
Kurtarmýþlar.
Yalan.
Ben hep mahkûmum,
Hep esirim burada.

Sen,
Mirasýnýn henüz yaþarken
—ki buna yaþamak denirse
Paylaþýlýp parçalanmasýna
Yaðmalanmasýna þahit olmanýn
Ne demek olduðunu
Bilir misin?

Sen,
Tanrýlarýn yapamadýðýný
Bir imzayla,
Ýnen tek bir dozer darbesiyle yapýldýðýný
Bilir misin?

Sokakta uyur,
Ýstanbul’da yaþadýðýný sanýrsýn.

Sen,
Ýsminin sana ait olmayan bir þeyde kullanýlmasýný
Bilir misin?

Hiç hapse düþtün mü sen?
Yahut yaktýlar mý diri diri
Ormanlarýný?
Ýçme suyuna zehir katýp,
Çorbaný senden yaptýlar mý hiç?

Uyan artýk be adam!
Burasý Ýstanbul falan deðil!
Ne bu boðaz benim,
Ne de senin “Ýstanbul” dediðin.

Al iþte karþýndayým
Yitip giden mirasýmýn tam ortasýndayým!
De diyebiliyorsan istediðini
Yüzüme söyle!”

Dolu gözlerle baktý adam
Hýçkýrýyordu
Fakat yaþ yoktu yüzünde
Baþý öne eðik,
Sustu sadece.
Galiba tek yapabildiði de buydu zaten
Kesik kesik
Nefes almak dýþýnda

“Madem þu an susarsýn,
Bundan sonra da konuþma.”

“Sen nereye?” diye soracak oldu
Ayýlmýþ olan
“Tecrübe”nin verdiði sezgiyle

“Benliðimi benden alanlardan geri almaya” dedi,
Gururlu, fakat titrek sesiyle

Bulutlarýn arasýnda kaybolurken
Adam da yitti gitti sanki
Kendi derdi ne idi?
Hatýrlayamýyordu.
Niye içiyordu sahi?

Ýstanbul’a efkârlandý.
Sahip olduðu tek bardaktan
Bir yudum aslan sütü aldý
Boðaza karþý

“Yolun açýk olsun, kardeþ” dedi.
Hayret,
Aslýnda ilk kez kullanýyordu bu kelimeyi
Acý çeken,
Acýya yakýn olurmuþ demek ki
Acýdan acýnýn kendisi olmuþa da

Zaman dýþladý adamý
Mekân da
Yeþili bol,
Mavisi mavi
Bir yerdeydi artýk.
Adam manzaraya baktý hayran hayran
Manzara da ona
Perdesi kapanýrken bu güzel sahnenin,
Ýstanbul, bu çilekeþe göz kýrpmaktaydý
Çok uzaktan,
Ve bir o kadar da yakýndan.

Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.