efkarýmýn gamlý gülü yüreðimdeki çisede susarken
daðlanmýþtý debelendiði sonsuzlukta
saçlarýmý yolarken tek tek rüzgarýn pençesi
bir bir dökülüyordu kirpiðimdeki
iklimi mavi taneler
bugün atlasýn gri örtüsüne hapsettim
çocuk yanýmýn en coþkulu zýlgýtýný
ne þiir
ne yaþam
ne de güneþtir artýk
gamzelerime gülüþünü ekecek olan
hadi hüzün gir koynuma…
yaðmak ile yaðmamak arasý boþlukta
yalnýzlýða soyunan tortular oluþtu
kuytularýmýn en mahrem soluðunda
sonrasý
çýðlýðýn sükuta serenatý
ki savruluþun paþasý gelse yýkamazdý
ruhumun tepelerindeki en cesur rengimi
nereden bilebilirdim ki
bir üfleyiþin umudumun kýblesini yakacaðýný
zirvemdeki piþmanlýklarý
bir daðýn yamacýnda hüzün olarak büyüttüm
artýk ne þiirin duvaðý örter yangýnýmý
ne de þehrimi saran serseri gülüþler
ruhumda derinleþiyor sýð bir ýslaklýk
denizlerim kurudukça yanýyor
içimdeki çocuðun saçlarýndaki yaþam
tut yüreðimin yamalý masalýndan ey ebediyetim!
birazdan
ezgilerimin çýrasýný yakacak
suskumdaki mahkûmiyetin kangren nefesi…
Mehtap ALTAN
08.08.2010