kar/arsýz kelimeler vardý ve geceler saatlerin zembereklerini yaðlýyordu usul usul yürüdük o yolda gökte baykuþ sesli bulutlar
ve þairler ela gözlü bir ceylanýn peþinden koþarken muhayyilenin ipleri koptu
usul usul yürüdük o yolda ellerimizde petrol rengi lambalar
ve þairlerin gözleri ufku doldurmalýydý içime dokunan hala burada olmak, dedi çocuk ve þairler sessizce gelen bu fýsýltýya çaresiz kaldý
þimdi saatler gözlerine çay pansumaný yapýyor þimdi þairler bunun bir manifesto olduðunu bilmeden þimdi þairler o gece, o yolda yürüyor, bunu söylemedim
buradayým ve bu sabah kuþlarýnýn sessizliði kadar çýldýrtýcý buradayým
usul usul yürüdük o yolda kulaklarýmýzda rüzgar makamýndan bir türkü bir ürküntü ellerimizde usul usul yürüdük o yolda