gözlerimi kapatýp,
þafaðýn eteklerine tutundum
arkamda sýra karanlýk bekliyor
geçit vermez ellerimden…
güneþi parmaklarýndan damlattýn yüreðime
katre katre erittin…
sen mor baþaklarýn soylu süvarisi
dört nala koþtu beyaz atýn düþlerime
kör duman gibi girdim belki nefesine
amansýz yaralarý daðlayan otacý misali
tuttum uzanan ellerini
bazen kuþ oldum kondum avuçlarýna
bazen de cehennemde kýrbaçlý zebani gibi
cendereye koydum yüreðini
affet sevgili…
biz;
çið düþen geceleri kuruttuk yangýn topraklarýn
her zerresine sevgi tohumlarý ektik mavi mehtaplarýn engin kýyýsýna
dalgalarý vuruyor þimdi kanat çýrpýþlarýmda
senli kalpler çizdiðim sahillerde
yüreðimi býraktým yed/emine
artýk ellerinde…
ellerimde küçük belki sevgili
ama yüreðim…
kaypak topraklarda yeþermedi yayladaki
keki kokulu ayak izlerim
bil ki!..
ardýç dikenlerinden beyaz güller kopardýðým çimen gözlüm
seni;
ne çok severim…
ne zemheri/
ne de ayaz dokunmaz yapraðýma
kökleri senin gözlerine kilitli
muþtu ýrmaklarý çaðlar dudaklarýndan kondurduðun
ýslak buselerinden
fýtratýn kaderi yazýlmýþ alýn yazýma
dinle!
deniz kabuðu tut kulaklarýna
sýcak bir meltem esiyor uzaklardan
nisan yaðmurlarý gibi topraðýna
uzat ellerini…
-sadece seni hissediyorum sevgili-
sadece seni…
neden anlamýyorsun sevgili
seni çok sevdiðimi
gözlerim kapalý yokluðunda,
güneþ þahittir gönül nikahýma
þafak vakti
hiç batmayacak...