FERAYE
Biz...
Biz iki çýlgýndýk, iki korkak olduk…
Ýki dev yürektik, iki cüce olduk,
Biz, biz iki aslandýk, kediye boðulduk…
Yenildik…
Yenildik ve iki yabancý olduk,
Birbirine uzak birbirine zýt…
Þimdi…
Tek suçlusu ben miyim bu unutulmuþ vuslatýn?
Ben miyim yýkýlan umutlarýn mimarý…
Sen neler söylüyorsun feraye…
Sustur gözlerindeki þu kurþun bakýþlarý
Bak hala kursaðýmdan düþmemiþken aþk iniltileri,
Kaldýðým bu çapraz hüzün altýnda dahi...
Seni incitebilir miyim? kýrabilir miyim feraye?
Öfkem kabarsa da sessizce gidiþine…
Aðýz dolusu sövgüler diriltebilir miyim?
Sana sövebilir miyim hiç feraye…
Gel…
Al götür beni bu þehrin ayrýlýða gebe þafaðýndan.
Al götür beni bu can çekiþen insanlýðýmdan…
Biliyorum düþmeden ayrýlýðýn derdine,
Bu son tango, ve son tebessümdü.
Bu hüzün ekseninde buruk sevinçlerime karýþan…
Sersefil bir elveda busesi düþürürken bakýþlarým dudaklarýna,
Sýcacýk avuçlarýndan yýrtýlýrcasýna koparken ellerim.
Ne sen beni tanýdýn nede ben seni...
Yada farzý misal…
Biz ki…
En çýlgýn gecelere haz veren tatlý bir merhabayken,
Þimdilerde buruk ve yakýcý bir hoþça kal mý olduk?
Öylemi, öylemi dersin feraye?
Söyle ki sen, neden susarsýn feraye?
CELAL ÞAHBAZ (yorgunkalem
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.