Cehennemi Ateşe Veren Bir Kibrittir Büyümek H. Karataş
Cehennemi Ateşe Veren Bir Kibrittir Büyümek
-I-
Kimi sokaklar var, tarihime en çok Dolandýrýcý adýyla geçmiþ; Akþam ezanýna dek elini tutup kimsesizliðin aðýr yalnýzlýðýndan gençliðini kurtardýðým sokaklar; Gri, Gri, ve birbirinden gri sokaklar. Ýçine gizlendiðim tebeþirden kutucuklarý mý dersin, Yoksa köþe bucaðýna ekili yapma çiçeklerinin çemberden kalbine arý gibi –ancak kanatsýz- uçuþlarým mý dersin… Kýsacasý, çocukluðumun sokaklardan pek çok bir alacaðý var. Ne yazýk ki; Veresiye defterinde üstü çizilmemiþ, düþlerimin hala, Ki bu büyük bir ihanet bana; Fahiþ bir fiyatý bile yoktu aslýnda düþlerimin, Bir, iki kuruþluk da olsa çocuk kalabilmekti, benim dileðim. Yapabilirdim: Sokaða çýkma yasaðý getirebilirdim çocukluðuma. Çözülmezcesine örgüler örüp evimin saçlarýna, Ölebilirdim büyümeden, Annemin rahim gölünün ýlýk ýlýk aktýðý; kardeþlerimin döl yataklarýndan ormanlara baktýðý o yarý çýplak, doðurgan coðrafyada. Demiþlerdi halbuki; sokaklar çocuk mezarlýðýdýr Yaz yaðmuru gibi hafifçe çöktüðünde gece orospularýný az ötede otlatýr. Ýnanmadým ki; bu büyük bir ihanetti kendime Anladým, Ýsteksiz olduðumu göre göre onlar, beni hunharca büyüttüðünde.
-II-
Sabah kuþlarýnýn cývýltýlarý kadar tatlý olamadý hiçbir zaman annemin uydurma masallar dizisi; Ki bu yüzden Yorganýmý suratýna çarpýp annemin, yataðýmý terk eder; toplardým kuþlarýn sesini. Uçabileceðimi zannederdim çünkü, bu þekilde; Babamýn üzerinden, Dünyanýn üzerinden, Her þeyin üzerinden, kýsaca! Büyümenin hiç olmadýðý ülkelere doðru…
Düþtüm; Kuþlar nehirde yüzebildiðince, yýkanabildiðince uçabilmekti benim marifetim ki düþtüm; gerçekliði su götürmedi tahmininizin.
-III-
A dostlar, ben hiç büyümek istemedim ki. Büyümek, Kafkas köylerinde Rus ruleti oynamak kadar vatana ihanet suçu, doðumlara. Cezasýysa yaþarken ölmek ve çoðunlukla; yaþamaya zorlanmak, defalarca öldürüldükten sonra. Sanki sýðamýyoruz büyüdükçe, kalabalýklarýn eþcinselleþtiren darlýklarýna. Yani bu yüzden, birimiz hep yalnýz kalmak zorunda. Biz, insanlardýk en son yaratýlan; Sýrtlarýmýzý yarattý Tanrý ki; sýrtlanlar rahatça avlanabilirdi orada. Biliyordum, Kâhinin gaybý bilmesi gibi biliyordum olacaklarý büyüdüðümde. Leziz bir et gibi görünüp afiyetle çiðneneceðimi, Uzun uðraþlarýmýn ardýndan kuþ gibi uçabilmeyi baþarmýþken tam, sapanýn ucundaki taþtan can vereceðimi. Biliyordum; Acemi bir kamyon þoförü gibi aþkýn sýnýrlarýma varýp kendiyle birlikte beni de uçuruma süreceðini. Biliyordum ki; Hiç istemedim ben büyümeyi! Þimdi çýkýp biri haykýrsýn hayatýn muazzam gerçeðini Pinokyo’ya O da büyür, Ve büyüdükten sonrasýnýn özeti ölümdür -týpký bizimki gibi- eðer gerçek bir çocuk olursa. Sosyal Medyada Paylaşın:
H. Karataş Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.