her gün
bir ceset çýkýyor içimden
sana benzeyen
Hasreti isa
hangi þaraba yazýlsam üzüm kokuyorsun
yaðmurun altýnda üþüyen ellerinde kaldý
yalnýzlýðým
sesim tenha bir sokaktan geçiyor duvarlara
çarparak
bu kentte benimle birlikte üþüyor kuþlar yoksa
aþk yoksa ayrýlýklar düþüyor balkonlardan
sonra sen Bodrum feribotunu kaçýrmýþ gözlerle
unutulmuþ bir öykünün içinden çýkýp geliyorsun
içimde ince bir düþün kýrýlýr
yazmakta bir yalnýzlýktýr
yazdýkça karýþýrsýn kalabalýða
yazdýkça çoðalýrsýn / çoðaltýrsýn
bir gülüþ kalýr senden geriye
bir gün yaþamaya da ölüme de alýþýrsýn
ne zaman seni unutsam ellerin geliyor aklýma
bak yine dudaklarýmda açýldýn yeþile
ateþimi bedeninle söndüren bir orman gibi
düþüyorsun günüme gündüzüm oluyorsun
sonra hiçbir þey söylemeden alýp baþýný gidiyorsun
saçlarýnýn ýslaklýðý gözlerimde kalýyor
hangi türküye dokunsam aðlamaklý oluyor
hangi þaraba yazýlsam üzüm kokuyorsun
baktým uzakta bir çocuk önce dað resmini çiziyor
sol elinin baþ parmaðýnda gül lekesini unutmuþ
sonra bir doru at çiziyor bozkýrlarýndan
Anadolu’mun
atýn üstüne eðersiz binse düþecek umutlarý
düþecek ceplerindeki okul harçlýðýndaki bilyeler
düþecek ablasýnýn kalp iþlemeli al mendili
yüreðinden
ne zaman o çocuðu unutsam sen geliyorsun
aklýma
hangi þaraba yazýlsam üzüm kokuyorsun
Ýsa Ýnan
Aþký þarapla buluþturan ve þiire ses veren Deniz hanýma
saygý ve selamlarýmla çok teþekkürler…Ýyi ki varsýnýz.