deniz
bir damlaya kucak açtýðýnda denizdir
onu boðduðunda deðil
Hasreti isa
gecenin sýrtýný kendine döndüðü bir vakittir
çýðlýk kendini atmaktadýr uçurumlardan
ç/öl yine ç/öldür
rengini eski yaðmurlarda unutan
kül gibi
bir yanardaðýn ihanetiyle savrulan
günahlarýmýn kanadýðý suskunluðun çocukluðuyla
yasak bir dindir aþk
gölgem büzülür kalýr gözlerinin ýþýðýnda
gün güzergahýný deðiþtirir
her söz
aslýnýn inkarý
dünya ki bir ahlak çýkmazý
öncesi ýþýk aldý bekaretini kýzlarýn
sonra tyche’nin rahmine düþtü bir damla su
doðurganlýðým dölsüz kaldý
sürgün sürüyor ayrýlýklar
bir roman aðýr kaçar gözlerime
ayný yasal düþlerde büyüyorduk iþte
bütün cinayetlerin suç ortaðýydým ben
ben bütün aþklarýn yalnýzý
insan yalnýzlýðýna geri çekildiðinde
çekilir suyu kýyýlarýn
takalar karaya vurur
herkesin harcý deðildir maðlup olmak
sýnýrda yaþayanlar yazar tarihi
köprülerin üstünden geçmek deðil marifet
altýnda yaþarken de ayakta durmak
düþleri zamana kurmak
vurdukça hayat içimdeki söz dinlemez çocuða
beynimde çürüyen hücrelerimle büyüyor güvercinler
insan dediðin önce kaderiyle yüzleþmeli
özgürlüðün bayraðý indi yarýya
kim vurup geçmez ki bu yaraya
dudaklarýn soðuduðunda bükülür dilin
duvarlarýna figüranlar çiziyor fýrçalar
hani tanrýlar can çekiþirdi ya senin oyununda
yasadýþý yaþamayý öðretti bize bozgunlar
eðreti aþklar ilk fýrtýnada dökerler çiçeklerini
içinde ateþ yoksa yanmayý bilmezsin
ilk kez ölmeyi denediðimde
azrail gerildi önüme
sen istesen de benim kadar sevemezsin
Ýsa Ýnan
yirmi dokuz mayýs iki bin on
artýk kamburum gökyüzüne bakamýyorum