GÖZLERİMİN İÇİNE SAKLADIĞIM MAYIS

Yorgunum...
Duygusal bir yorgunluk benimkisi
Hani insaný en fazla yoran...
Ahh! Mayýs...
Yorgun mayýs, yorgun ben...
Oysa gözlerimin içine sakladýðým mayýs öyle baþka ki;
Öyle müþfik, öyle dingin, öyle ferah
Ve bir o kadar da uzak...
Ne kadar mý ?
Yirmi beþ – otuz yýl kadar...
Bakýþlarýmý içimin en uzak
Fakat en “ben” olduðum bölümlerine kaydýrdýðýmda;
Bahçesinde yalnýzca geçmiþ zaman rüzgarlarýnýn estiði
O küçüçük tahta kulübe
Sadýk bir sevgili gibi bekliyor beni...
Derin bir nefes alsam;
Dallarýna salýncak kurduðum o yaþlý çýnar aðacýnýn kokusunu duyacaðým sanki...
Bahçesinde benden daha derin bir kuyu;
Üstüne iple baðlanmýþ kovasýyla
Serinletmeye yetiyor içimi...

Yemyeþil her yer, diz boyu çimenler
Papatyalar...
Ahh! Papatyalar;
Baþýma taç, parmaðýma yüzük yaptýðým papatyalar...
Küçücük mavi , pembe çiçekler;
Mayýs mayýs kokuyor hepsi...
Cývýl cývýl kuþlar...
Burada güzel yok;
Çok çok çok güzel var...
Sevgiye durmuþ aðaçlarýn tümü
Gürültü yok...
Yüksek sesle, noktasýz, virgülsiz konuþanlar yok...
Tek bir söz söylemesi gerekirken;
Yüzlerce içi boþ cümle kuranlar yok...
Buradaki bütün sesler ahenkli;
Duru, dingin, huzurlu bir beste lezzetinde...

Mutluluðun kokusu vardýr bilir misiniz?
Ýþte bu daðlarýn rüzgarlarý mutluluk kokuyor
Mis gibi ...
Ohh!..
Mutluluk, huzur, sessizlik, özgürlük...
Burada tekrar çocuk olabilirsiniz
Cesurdur çocuklar;
Çünkü habersizdirler kötülerden, kötülüklerden...
Tüm isteklerini; yanlýþ, ayýp, kötü, yasak bilmeden
Yüksek sesle haykýrýrlar...
Ýþte o cesur çocuk olabilirsiniz burada
En uçarý, en aykýrý düþleri kurabilirsiniz...
Þýmarabilirsiniz istediðiniz kadar;
Bir þýmartana ihtiyaç duymadan...
Yalýnayak basabilirsiniz topraða;
Toza, kire, çamura aldýrmadan...
Deðdirebilirsiniz o çamurlu ayaklarýnýzý
Salýncakta, tüm hücreleriniz türkü söyleyerek sallanýrken
Çýnar aðacýnýn en uç yapraklarýna...

Kuyudaki suya düþen aksinizi seyredip
Su dalgalandýkça komik hale gelen görüntüze
Kahkahalarla gülebilirsiniz
Dakikalarca...
Yaðmurlar baþka yaðar burada;
Her damla bir melek kanadýnda iner topraða
Biraz dikkat etseniz, o zarif kanatlarý görebilirsiniz belki...
Ýliklerinize kadar ýslanabilirsiniz
Çünkü o denli eminsinizdir ki
Az sonra güneþin sizi sarýp sarmalayacaðýna...
Ardýndan o mutlu toprak kokusu ...
Güneþe hiç çiçek verdiniz mi siz?
Burada olanca saflýðýnýzla
Gözlerinize deðin gülümseyerek
Uzatabilirsiniz elinizdeki papatyalarý güneþe...
Akþam farklý iner buraya;
Yýldizlar daha parlaktýr
Hepsini göðsünüze doldurup uyuyabilirsiniz;
Iþýl ýþýl...
Saçlarýnýza konmuþ çiçek tozlarýyla
Kafanýzý kaldýrmaksýzýn
Gözgöze gelebilirsiniz dolunayla
Çið düþmüþ çimenlere sýrt üstü uzanarak...


Televizyon yok
Radyo yok;
Dünyada var olan kötüler, kötülükler
Gözlerinizi, kulaklarýnýzý týrmalayamýyor burada...
Elektrik yok
Duvarda asýlý bir gaz lambasý...
, O loþ aydýnlýk
Göstermiyor aslýnda var olan çirkinlikleri ...
Penceresinden baktýðýnýzda o kulübenin
Uzakta tek tük görünen cýlýz ýþýklar...
Uzak olmasýna karþýn;
On katlý, otuz daireli binalarda
Dipdibe yaþadýðýnýz evlerden daha yakýndýrlar...
Uzak görünen o cýlýz ýþýklar, pencereden görünürler çünkü
Bu sebeple daha sýcak ve daha yakýndýrlar...
Dipdibe yaþadýðýnýz hanelerin ýþýklarýný göremezsiniz pencerenizden
Oysa onbeþ –yirmi basamak uzaðýnýzdadýrlar...
Ama pencerenizden görünmez aydýnlýklar
Isýtmaz içinizi
Güven vermez, bilmem kaç voltluk lambalar...
Ýþte o yüzden uzaktýrlar, o cýlýz gaz lambalarýndan...
Burada hersey elle tutulur, gözle görülür
Sýcacýk, güven dolu...


Ahh!..
Ne çok isterdim;
Bu otuz yýl sonraki mayýs ayýnda
Orada, o küçük kulübede olmayý...
Küçüçük ahþap odanýn;
Neresine saklandýðýný bir türlü bulamadýðým çekirgenin sesinden
Enfes bir konser dinlemeyi...
Üzerinde asýlý kocaman tencereyle
Çýtýr çýtýr yanan ocaðýn yanýnda serili
Yer yataðýnýn huzur veren sabun kokusuyla
Ellerimdeki o sevinçli kýnanýn tutup tutmadýðýný
Bir an önce görebilmek arzusuyla
Heyecan dolu, mutlu uykulara dalmayý...
Kuþ cývýltýlarýyla dolu
Mutlu sabahlara uyanmayý...

Ahh!..
Ne çok isterdim;
Þu sýradan, monoton, renksiz hayatýmda
Çocukluk düþlerimi barýndýran
O mayýsta
Dingin, küçücük bir mola vermeyi...

EMÝNE EKÞÝ

Sosyal Medyada Paylaşın: