Her yanım yalan olsada
tek gerçeğim
dört mevsim sonbahar olsada
nisan tercihim
burda zamanlar kuru ve ayaz
vakitler soğuk ve cila
kuşlar boğuk ve yağışlı
bir durgunluk her şeyde
sanki canı yanıyor habire
bu yüzden sönmüyor hiç sigaram
birde içimde sıkışmış nefes gibi
el işlemesi bir hüzün
dışarı solumaya çalışmak gibi
sürekli bir esneme krizi
sanki nefes alamıyormuşum gibi
yorgun yorgun kasılıyor
göğsümün direği
tarih tekerrürden ibaret değil
tekerrür etseydi tarih olmazdı
üstüme çullanıyor sanki zaman
yaşamak fiili edilgen bende
yaşlanmak daha doğrusu sanki
insanlara baktığımda
aynı her kesin aradığı sanki
en başında sen
unutmaya çalışmışım yıllarca
ayrılmışım, barışmışım
alışmışım
giderken seni götürüyorum yanımda
gelirken hep sana
yanlızlık şarkıları bağırarak söylenirya
ben hep sustum sana
rüzgara kızdım
hayata küfrettim
bir de yağmur damlasına adını yazdım
her yaprağa değişinde
bedenim titredi yerinden
yakınken en uzak
uzakken en yakın
müptelan olmuşum senin
tadı zehrinde erzak
hep bir gideni olduğu için
her aşkın bir kalanı
hep bir biteni olduğu içinde
her aşkın
söylenen bir yalanı vardır
oysa öyle yalanlar vardır ki
gerçektir
yaşamdır anıdır
aşk söz konusu olduğu zaman
başka bir alfabe
kullanmalıdır
yok aslında vardır
hem var hem yok gibidir
yokluktaki varlık
varlıktaki dergâh
aynıdır
yaşamak ve ölmek
ayrı şey değildirler
bir’dir
iç içedirler
yan yanadır
belkide aşk
Bir dindir
çalıp dururuz ya habire
belki de asıl sorun
paylaşamadığımızdandır