MENÃœLER

Anasayfa

Åžiirler

Yazılar

Forum

Nedir?

Kitap

Bi Cümle

Ä°letiÅŸim

MAKBERÎ ÜSTAT İLE “ÜMRE” ÜZERİNE BİR MÜLAKAT
Fazıl Kul

MAKBERÎ ÜSTAT İLE “ÜMRE” ÜZERİNE BİR MÜLAKAT




Bize selam getirdi,
Hacý Makberî Üstat.
Ümresini bitirdi,
Hacý Makberî Üstat.

Dua ile koþmuþtur,
Zikir ile coþmuþtur,
Kanatlanýp uçmuþtur,
Hacý Makberî Üstat.

Allah Allah sesiyle,
Bitmeyen nefesiyle,
Yürüdü hevesiyle,
Hacý Makberî Üstat.

Paylaþýyor bizlerle,
Deniz gibi yüzlerle
Döndü âþýk gözlerle
Hacý Makberî Üstat.

Sohbetini unutmaz,
Haktan gayriyi tutmaz,
Vatanýný unutmaz,
Hacý Makberî Üstat.

Þiiriyle destektir,
Kötülere köstektir,
Sitemizde bir tektir,
Hacý Makberî Üstat.

Allaha itaattir,
Peygambere ümmettir,
Samimi ibadettir,
Hacý Makberî Üstat” diyerek karþýladýðýmýz Hacý Makberî Üstadýmýzla Ümre ziyareti sonrasýnda duygu ve düþüncelerini öðrenmek, orada yaþadýðý manevi atmosferi þair ve þairelerimizle paylaþmak maksadýyla bir mülakat gerçekleþtirdik.

Mülakatýmýzda sorduðumuz bütün sorularý en samimi bir þekilde cevaplayan, konuyla ilgili yürek bahçesinin güllerini, çiçeklerini, mukaddes topraklarda duyduðu hazzý, eylediði niyazý bizlerle paylaþan Makberî üstadýmýza çok teþekkür ediyor, sizleri Üstat ile gerçekleþtirdiðimiz “Ümre” konulu mülakatla baþa baþa býrakýyoruz.

Fazýl KUL: Ümre fikri nasýl doðdu?

MAKBERÎ: Evet güzel bir soru… Aslýna bakarsanýz her birimizin þiarý olan “umre” benim de yýllardýr düþündüðüm, gerçekleþtirmeyi arzuladýðým bir husustu; fakat hacdan sonra gerçekleþtirebileceðimi zannediyordum. Lakin Hac fýrsatý olmayýnca “umre” ile bir nebze hasretimizi dindirmeyi uygun gördük.

Fazýl KUL: Ümre kararýnýzý dostlarýnýz ve yakýn çevreniz nasýl karþýladý?

MAKBERÎ: Umre kararý o kadar ani oldu ki çevre ile bile paylaþma fýrsatý bulamadýk… Ben daha ileriki zamanlarda olur diye düþünürken bir arkadaþ umre için bir þirketle görüþtüðünü ve boþluk olduðunu eðer istersem tura katýlabileceðimi söyledi. Ben de hayýrda acele eyleyiniz emri mucibince hemen müracaatta bulundum, kayýt iþlemlerini bitirdim, gerekli evraklarý teslim eyledim ve böylece umre ziyareti için kanuni iþlemler sonuçlandýrýlmýþ oldu.

Fazýl KUL: Umre için ilk hazýrlýklarýnýz nasýl oldu, ne oldu?

MAKBERÎ: Dediðim gibi umre için ben yaza göre hazýrlanmýþtým; fakat ondan önce ve bir anda olduðu için hazýrlýða zaman kalmadý… Zaten hazýrlýðýn aslý yürekte olurdu ve o her zaman hazýrdý…

Fazýl KUL: Yolculuk nereden ve nasýl baþladý?

MAKBERÎ: Yolculuk Ýkametimin Ýstanbul’da olmasý sebebiyle yolculuk buradan baþladý.

Fazýl KUL: Yolculuk esnasýndaki duygularýnýz nasýldý?

MAKBERÎ: Her halükârda içinizde bir kýpýrtý ve ifadesi güç bir halet-i ruhiye meydana geliyor; zira kâinatýn yüzü suyu hürmetine yaratýldýðý güller gülü, güllerin efendisinin manevi huzuruna gidiyorsunuz… Bu durum kelimelerle, cümlelerle anlatýlamayacak kadar ulvi bir duygu… Her secdede yönünüzü çevirdiðiniz Kâbe’nin huzuruna varacak, orda Hakk’a teslim olacaksýnýz… Yolculuk önce Medine’ye Hazreti Peygamberin meftun olduðu yere ve daha sonra Kâbe’ye olmak üzere baþladý. Niyetimiz 7 gün Medine 7 gün Kâbe idi…

Fazýl KUL: Kutsal topraklara ayak basar basmaz neler hissettiniz?

MAKBERÎ: Doðrusu daha Medine havaalanýna iner inmez o havanýn teneffüsü ile baþka bir âlemle tanýþmýþ olduðunuzu hemen anlýyorsunuz… Mübarek þehir adeta gül kokuyor, gül kokusu bütün ruhunuzu sarýyor…

Ey güller efendisi selam selam ey Nebi
Huzurundan çevirme her zerrem sana tabi

Fazýl KUL: O gün nerede kaldýnýz? Arkadaþlarýnýzla gece sohbetinizde gündeminiz ne oldu?

MAKBERÎ: Ýndiðimiz zaman zaten ilk iþimiz otele yerleþmek oldu… Otelimiz Mescid-i Nebeviye 150 metre uzaklýkta güzel bir mekândý. Resepsiyona eþyalarý yukarý götürmeleri için teslim eyledik. Kendimiz eþyalarýn olduðu kýsma gitmeden ilk iþ olarak yürüyerek mescidi Nebeviye gidip Peygamberimizin kabrini ziyaret ederek orada namaz kýldýk…

Kabrinin hemen yanýnda iki güzide ashabý Hazreti Ebubekir (R.A) ve Hazreti Ömer (R.A) da ayný yerde meftundu… Orada Peygamberimiz, ashabý ve Ehl-i Ýslam için dualar okuduk, üzerimizde emanet olan emanet olan Peygamber Efendimize ulaþtýrmamýz istenen selamlarý da yerine ulaþtýrdýk…

Fazýl KUL: Ümre esnasýnda nereleri gezdiniz? Nereleri ziyaret eylediniz?

MAKBERÎ: Günlük namazlarý her gün Mescid-i Nebevide peygamberimizin gezip dolaþtýðý yerlerde kýlmak tarif edilemez bir mutluluk… Orada iken Uhud’a gittik, Uhud savaþýnýn yapýldýðý yeri gezdik, hendek ziyaretimiz oldu… O mübarek beldeden doðup tüm dünyayý aydýnlatan, ýþýtan tarifi imkansýz nurun yaþadýðý sýkýntýlarý daha yakýndan görme fýrsatýmýz oldu.. Evet bu Din öyle kolay yayýlmamýþ, onlarý orada daha iyi anlýyorsunuz… Ayrýca hemen mescidin arkasýnda ashabdan þehit olan ve ahrete irtihal edenlerin meftun bulundu bir Cennet-ül Baki mezarlýðýný ziyaret ederek dualar okuduk.

Bunun yanýnda Cennetmekân Sultan Abdülhamit Han’ýn zamanýnda Abdülhamit Han tarafýndan yaptýrýlan tren istasyonunu ziyaret eyledik… Tabii þimdi geriye sadece iki üç lokomotif ve 4-5 parça demiryolu kalmýþ… Savaþ sonrasý Ýngilizlerin tahriki ile aldatýlan bir kýsým bedeviler ve aþiretler tarafýndan sökülmüþ bütün demiryolu hattý. Bu tarihi istasyona bakarken içinizin sýzladýðýný hissediyorsunuz. Bir gariplik var üzerinde.. Hemen sað tarafýnda, yolun diðer yanýnda yine Abdülhamit tarafýndan yaptýrýlmýþ bir camii ve tam karþýsýnda ise o zamanýn en güzide bir yapýsý olan Ýlk Ýslam Üniversitesi var… Ne yazýk ki bir zamanlar asli görevini en iyi bir þekilde yerine getiren bu kurum da bugün mahzun; çünkü þu anda bir ilköðretim kurumu olarak hizmet veriyor.

Madem bu konu açýldý ziyaretimden sonra kaleme aldýðým “Abdülhamit Han” adlý þiirimi de siz ve deðerli okuyucularýmla paylaþayým izninizle…

Abdülhamit Han

Adýn hamd edendi Abdülhamit Han
Ýhanet yaðmuru düþtü kârýna
Ardýndan yýkýldý ol mülk-ü Osman
Nazâr et bizlerin medet-bârýna

Üç beþ yahudiyle baþladý plan
Kýzýl sultanmýþsýn Vallahi yalan
Yerli eblehlerle baþladý talan
Affýn yetiþir mi utanç hârýna

Habis bir ur gibi etti sirayet
Kalmadý ardýnda necip dirayet
Kýzýlelma idin uðrunda râyet
Ol Habib uzansýn çeþm-i zârýna

Gayen Türk-Ýslam’dý mefkûren derin
Otuz üç yýl sürdü garba zaferin
Affet bilemedik kat’a beherin
T’an ettik Türkün öz türbedâr’ýna

Vatansýz dediðin Vatan doðurdu
Kan ve gözyaþýyla ikbâl yoðurdu
Olsaydýn mutlaka zulüm soðurdu
Asýr hâlâ hasret þol Hünkâr’ýna

Meðer ne kötülük etmiþiz sana
Taþ olsa gelirdi Billah lisâna
Sen ki bir ýþýktýn ol âsûmâna
Makberî’den selam gül didârýna

Hey gidi koca sultan gelmedi senin gibi
Yazýk olsun zamana fikrine saldýrdýlar
Gittiðin gün baþladý han-u man’ýn da tipi
Hürriyet diye diye hürriyet kaldýrdýlar


Fazýl KUL: Ümre vazifesini bitirmiþ olmak nasýl bir þey?

MAKBERÎ: Bir ferahlýk bir tazelik hissediyorsunuz… Bir suhulet bir sükûnet meydana gelirken ayný zamanda da yeni bir manevi oluþumun yüreðinde buluyorsunuz kendinizi… O mekânlarýn hasreti daha fazla sinenize yerleþir oluyor. Yürek yangýnlarýnýz size o zamana kadar tatmadýðýnýz hazlarý tattýrýyor. Tarifi imkânsýz bir mutluluk kuþatýyor her yanýnýzý…

Fazýl KUL: Hac farizasýný da düþünüyor musunuz?

MAKBERÎ: Hac farizasýný da elbette düþünüyorum. Düþünmekten öte þerait olursa zaten bu bir emir ve görev… Þerait olmazsa o ayrý… ÝnþaAllah ona da bir þerait hâsýl olur.

Fazýl KUL: Kutsal topraklarda þiir yazdýnýz mý? Orada þair arkadaþlarýnýz oldu mu?

MAKBERÎ: Evet tabii ki bir deðil birkaç þiir yazmak fýrsatýný elde ettik. Her ne kadar o halet-i ruhiyyeyi tab eylemezse de içimizden dökülenler lutf ile dile gelen birkaç þiirimiz oldu.

Fazýl KUL: Ümre sonrasýnda Ýstanbul’a dönerken neler hissettiniz?

MAKBERÎ: Hissedilen yegâne þey bir parça noksanlýk. Bu içinizdeki bir parçanýn orada kaldýðý noktasýnda tezahür eyliyor.

Fazýl KUL: Ýstanbul’da kimler karþýladý? Nasýl karþýladý?

MAKBERÎ: Ýstanbul’a dönüþ tarihimizi belki biraz daha uzatabilirdik; fakat bu olmadý. Dönüþümü sadece en yakýn arkadaþým Ýsmail biliyordu ve havaalanýndan o karþýladý. Onunla eve döndük.

Fazýl KUL: Ümre sonrasý sizi telefonla ilk kim aradý.

MAKBERÎ: Güzel bir soru evet kalb kalbe karþýdýr derler, doðrudur. Bu döndüðümün ilk günü arayan deðerli þair kardeþim, gönül dostum Durdu Þahin Bey oldu. Ýyi de oldu, bu yüzden müteþekkirim çok deðerli Durdu Þahin kardeþime…

Fazýl KUL: Ümre sonrasý siz de ne tür deðiþiklikler oldu?

MAKBERÎ: Ümre sonrasý en belirgin deðiþiklik namazlarda meydana geldi. Zaman zaman
aksamalar oluyordu, þimdi daha düzenli bir hâle kavuþtu namaz ibadetlerimi gerçekleþtirmek. Aksamalara meydan vermemeye çalýþýyorum… En büyük faidesi de bu oldu benim için.

Fazýl KUL: Ümre sonarsý þiir yazdýnýz mý? Yazdýysanýz birkaç tanesini okuyucularýmýza sunar
Mýsýnýz?

MAKBERÎ: evet tabii memnuniyetle malum-u âliniz benim þiirler biraz uzundur; fakat yine de bir
ilahi terennümü ile yazdýðým bir þiirimi paylaþayým sizinle…

Zikredeyim Mevla’m seni

Karýncanýn izi ile
Zikredeyim Mevla’m seni
Medine’nin sözü ile
Zikredeyim Mevla’m seni

Ah eduben geçmiþ an’a
Ýbret edip âsûmâna
Hu sesiyle varýp sana
Zikredeyim Mevla’m seni

Lale ile sümbül ile
Gül kokulu bülbül ile
Yana yana son kül ile
Zikredeyim Mevla’m seni

Ol dedin de oldu cihan
Ol Habib’in âleme þan
Hitabýndýr yüce Kur’san
Zikredeyim Mevla’m seni

Gâhî yokuþ düzler ile
Sinemdeki közler ile
Yazlar ile güzler ile
Zikredeyim Mevla’m seni

Yaðmur gibi tane tane
Secde edip döne döne
Ýstemem ki hârým söne
Zikredeyim Mevla’m seni

Yunus gibi ihlâs ile
Dahi icma- kýyas ile
Mevlana’ca kalp has ile
Zikredeyim Mevla’m seni

Ben ben idim benden geçtim
Renk içinde rengi seçtim
Sanki bir an yerden uçtum
Zikredeyim Mevla’m seni

Bedenimden firâk ile
Cennetteki Burak ile
Siyah yakan o ak ile
Zikredeyim Mevla’m seni

Nefsinb azgýn yapýsýnda
Cümle kalbin tapusunda
Þol Firdevs’in kapýsýnda
Zikredeyim Mevla’m seni

Her damarda her lif ile
Tâhâ- Yasin- Elif ile
Kudretini tarif ile
Zikredeyim Mevla’m seni

Kahhar sensin Rahman sensin
Bizler mihman mizban sensin
Zaman sensin mekân sensin
Zikredeyim Mevla’m seni

Hoca Ahmed zikri ile
Taptuk Emre fikri ile
Ol Mansur’un þükrü ile
Zikredeyim Mevla’m seni

Doksan dokuz sayýlarda
Yusuf gibi kuyularda
Cümle aza duyularda
Zikredeyim Mevla’m seni

Saçýmdaki teller ile
Seher vakti yeller ile
Belâ diyen kullar ile
Zikredeyim Mevla’m seni

Arz eyledim ahvâlimi
Ya Rab hayr et bu hâlimi
Görmek için cemâlini
Zikredeyim Mevla’m seni

Abdal olup hicran ile
Denizlerde mercan ile
Þükrü bilen her can ile
Zikredeyim Mevla’m seni

Ebabil’in kanadýyla
Ol Veysel’in sanatýyla
Lütfet iman beratýyla
Zikredeyim Mevla’m seni

Lebbeyk lebbeyk arzý ile
Günde beþ kez farzý ile
Kul olmanýn huzru ile
Zikredeyim Mevla’m seni

Sen mutlaksýn bizler bende
Merhametin þahý sende
Affýn gani affýn hande
Zikredeyim Mevla’m seni

Gecelerin ýþký ile
Zahidlerin aþký ile
Þol Kevser’in meþki ile
Zikredeyim Mevla’m seni

Ýçten içe artar hârým
Hasretimden çöktü yarým
Medet medet ey Hünkârým
Zikredeyim Mevla’m seni

Gönüllerin ay’ý ile
Günahýmýn vayý ile
Sefa -Merve say’ý ile
Zikredeyim Mevla’m seni

Makberî’ce yaþlarýmda
Geceleri düþlerimde
Aþk halkasý peþlerinde
Zikredeyim Mevla’m seni

Makberî – Ahmet Akkoyun ……..18/04/2010….21:00……..Mekke

Fazýl KUL: Ümre konusunda dostlarýnýza neler tavsiye eylersiniz?

MAKBERÎ: Fazla hazýrlýða veya sonraya tehire gerek yok. Belki o sonra hiç olmayacak… Mümkünse bildik arkadaþlarla kafile olsunlar ve gitmeden önce umre rehber kitaplarýný hýfz ederek önceden okusunlar ki orada daha rahat ibadet edebilsinler

Fazýl KUL: Son olarak söylemek istediðiniz bir husus var mý?

MAKBERÎ: Evet bu konularý ilk olarak bir gönül dostum ile paylaþmýþ olmak güzel… Bu vesile ile Umre hakkýnda bir nebze bilgi verebilmiþ oldu isem ne mutlu bana!

Fazýl KUL: Bizleri Ümre konusunda bilgilendirdiðiniz için bir yürek dolusu teþekkür ediyorum…

MAKBERÎ: Ben teþekkür ediyorum Fazýl Bey kardeþim sað olunuz. Okuyucularýmýza da buradan selamlarýmý iletiyorum. Ha bu arada bu konuda daha yazdýðým gazeteye( Bayburt gündem ) bile yazý yazmadan sizlerle konuyu paylaþmak ayrý bir güzellikti. Bu arada bizi izleyemeyen arkadaþlar dilerlerse sürekli yazdýðým gazetenin net adresinden (www.bayburtgundem.com/) Makberî adlý köþeme týklayarak yazý ve þiirlerimi okuyabilirler…

Konuþan: Fazýl KUL

Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.