Yeþil, sulu, çakýr gözlüydü Dokunsan aðlardý sanki Derinlere dalýp giderdi her fýrsatta Karadeniz’de gemileri batmýþ gibiydi
Bir zarif, bir hoþ bir güzeldi Bir gören hemen aþýk olurdu Ama bunlarýn farkýnda olan kim O sýk sýk uzaklara dalar giderdi Yeþil, sulu, çakýr gözleri süsleyen Nedeni bilinmez bir kederdi
Acaba kim üzmüþ olabilirdi bu kadar Acý çekecek kimbilir nesi var Anlamak ne mümkün, cevapsýzdý bu sorular Yüzünden okunan esrarengiz bir hüzün Gözleri hep uzakta birilerini arar
Kahkaha attýðý da olurdu Ama çok geçmez hýçkýrýða boðulurdu Telaþlý telaþlý koþup dururdu Sanmayýn iþi çok olduðundan O, acýsýný böyle unuturdu
Aþýklarý biraz aptaldý, kördü hem Her haline taparlardý O’nun Sormak akýllarýna hiç gelmezdi “Acaba nesi var bu Ýstanbul’un?”
Ama ne olduysa oldu Bugün Ýstanbul’un yüzü güldü Gözleri ýþýltýlar saçýyordu Ýstanbul kendini dünyaya açýyordu
Bir neþe bir coþku ki sormayýn Allara yeþillere bürünmüþ Gelincik tarlalarýna dönmüþtü Bugün Ýstanbul’a bir þeyler olmuþtu
Cennetten müjdeci gelmiþ gibiydi Yerinde duramýyor, içi içine sýðmýyordu Aþýklarýný farkediyordu ilk kez Onlarý kucaklayýp öpüyordu Ýstanbul sevincinden ölüyordu
Çok geçmeden aslý anlaþýldý iþin Meðer ki bir sevdiceði varmýþ bu þehrin 33 yýl diyende geri dönmüþ Acý çekmesi de bundanmýþ için için Sosyal Medyada Paylaşın:
Harabe Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.