þimdi ne zaman bir mum sönse nefesimle yalanlar ölür içimde en çok yaþ günü pastalarýný severim / tek nefeste çok ceset
kader her çentik attýðýnda içime mahalleden geçen nayloncuya sattým acýlarýmý -bana bir düzine mandal ver! hüznü asýp annemin kirpiklerine, yüreðimi kurutacaðým.
hayatla ilk mülakat; düþmeden ayakta durulmaz,
düþlerden düþünüz! / kan sayýmý yapýlacak. alýnan yara kadar geçiþ puaný ölmek serbest! baþkalarýnýn acýlarýndan kopya çekene ötenazi cezasý
ikinci mülakat; hayatýn yüz(süzlüð)ünü görme,
hiç kimse kendi þeridini kullanmýyor kural ihlali -Memur bey, yardýmcý olur musunuz? emniyet þeridini kullanýp týmarhaneye gitmek istiyorum güvende olur muyum?
üçüncü ve son mülakat; hayatýn iç(þ)ine karýþma,
beyfendi, tilkilerinizin kuyruklarý düðümlenmiþ gelin, yumak yapayým metresiniz size medeniyet yularý örer / haroþodan hep arkadan çevirecek ipi hanýmefendi, siz de ahlak maskenizi yapmayý mý unuttunuz? pek bir hafif meþrepsiniz bu sabah. ya siz küçük haným, yeriniz mýknatýsla mý tespit ediliyor / yüzünüz demir yýðýný gözlerinizde hafif pas tutmuþ peki ya siz delikanlý, hangi renk düþ boyasýný inceltmek için kullanacaksýnýz elinizdeki tineri