---tarihimdi küller, köz sadece bir umut---
renas deniz
---tarihimdi küller, köz sadece bir umut---
--yangýn ve kül--
yanýyor kentler
kül þimdilik sadece bir cenin
büyüyor, büyütülüyor, sýçrýyor
bir coðrafya oluyor…
yangýn yeri, ezberletilmiþ bir roma
külün yurtsuzluðuna adrestir
bilinen, bu tek isim…
mevsimler artýk tek tipleþtirilmiþ
çizgili bir pijama
taþýmýyor ilkbahar
koynunda ya...ðmurlu bir sicim
kýþ artýk bültenlerde varýlmayan
bir uzak yetim köy
yoluna iþ makineleri uðramayan
yoksulluk piþen bir kasabadýr ayrýca…
sonbahar ise sarýsýný yapraklarýna vererek
gözyaþý gibi indiremiyor terini yapraðýndan...
tek bir iklim iktidar
yangýn baþladýðýnda yurdumda
“yazlarý sýcak ve alevli, kýþlarý ayaz ve baskýcý”…
ateþler sardý kollarýyla
yasak caddeleri, dört bir yaný
bir brütüs, kimliksiz sokaklarda
aklanma telaþýnda ürkerek
baðýrýr, haykýrýþ olur
kapalý, perdesiz camlara
çýkma yasaklý yollara
kurda, kuþa
yardým yataklý dað yoluna…
“küle sorun der
bakýn bir köz vardýr içinde elbet
karýþtýrýn, kaþýyýn tarihini
közüne susamýþ küle sorun
ben deðilim, yangýndaki ihanetin zerresi
burasý roma deðil
küle sorun, varsa içinde bir umut olan köze…”
--kül ve saz--
çulsuzluk, o yurtta
misafirliðin tek ikramýdýr...
yanýna yurtsuzluðunu kuþanan
bir þenlik olur
alternatif, ötekiden yana
bir yangýn, bir cuma olur erkenden
bütün dualar kitapsýz
imzasýz ellerde dolanýr katli vacipler…
tanrý ise güvendiði daðlara yaslanýp
donan ayakta, yanýlgý bir uykudadýr o an…
önce sazýn gövdesi
sonra teli, külleþen ezginin
sonra bedenleri de katarak
yangýn, bir cehennem provasý olur…
türkülere yazýlan þiirler
yangýnýn merkez üssü olur
artçýlarýný barýndýrarak…
tanrý uyanýr külün tokadý ile
kül halen közüyle ýssýzlýðýný korur
sorar tanrý:
“ey insan oðlu nedirbu kentteki þu külün suçu?”
bir yargýsýz infazýn, kanlý gömleðidir
içinde közünü sýzlatan
bir ibadetin, en kanlý þahididir kül…
o an külün baþýnda
bir peygamber sabrýdýr ceylan
konuþana dek kül
hayra yorulsun diye düþleri
diz çöker ibadete
o bedenlerin düþüne denk düþerek...
ve ceylan külün tutanakçýsýdýr kardelenle
külün tutanaðýnda imzasý olan, tek þahitler þimdilik…
--kül ve dað--
kardelen bir mücadeledir
dik baþlý bir cengaver gibi
karý yendiði o anda
beyaza diðer renkleri taþýyarak
umudu müjdeler...
kardelen, karýn közle deliniþinden bu yana
baharý
ormanlarla, kurtlarla, kuþlarla karþýlamaz
artýk külün mezarlýðýnda
bir mezar taþýdýr kardelen…
eþkýya adýmlarýyla, karýn közle eriyiþi
ayný zamana düþerse
kardelen küle sorar
o, göç kervanýndaki yolcuyu, eþkýyayý
ve o uzun soluklu yanýk havayý, türküyü…
yýldýzlarýn ve ayýn kapýlarýný kilitlediði
perdelerin yasaklý zamanlara örtüldüðü
sislerin kurtlarý çaðýrdýðý o gecelerde
bir sabýrdýr kardelen daðlarda
külü kör kuyularda merdivensiz bekleyen bir eyüp
küldeki umut közünü
kar tanelerinden sakýnan
o isimsiz peygamber…
--- kül ve doða---
ortak bir amaçta dolanan
ceylanýn kardelenle yalnýzlýðý
tarihteki külün tutanakçýlarý…
ama bilinmez yangýn her baþladýðýnda
tutanakçýsý sabrý da yanýna alarak
olur þimdi bir çakýr dikeni, bir keveng...
yaþamak bir aðaç gibi baltasýz
bir orman gibi kundaksýz
bu hasret nazým’ýzýn, bu hasret külümüzün...
aslan atar krallýk tacýný yangýna
kunduz düþlerini
papatya artýk, umut taciri deðildir yapraklarýnda
yapraklarýndaki o iki ihtimali de yangýna atar
oksijen artýk, insanlýkla çýkarsý bir yan deðildir
bir direniþtir karbonmonoksit küllerde
tazý yavaþlar iyice
kaplumbaða yüz metrede þimdi birinci
kuþlar dillenir
bir papaðan þýmarýklýðýnda deðil
acýnýn sözcüklerini dillendirir:
“yangýn ve kül”…
kýþ uykusu yoktur artýk
tüm canlýlar erken içtimada
hepsi sýcak kanlý olur
yangýnlarýn alazýnda…
topyekün bir ayrýcalýktan sýyrýlýr tüm doða
yangýna karþý direniþte…
insanlýkla bir doðalgaz anlaþmasýnda iken bitkiler
bir alev týkar bu yolu
külün içinde bir tarih olur doða
bir orman küle kavuþur o an
heterojen bir karýþýmdýr artýk
külde, közün ihtimali dýþýnda yer alan her þey…
---kül ve köy---
yangýnýn küle döndüðü zamanda
bomboþ, boþaltýlmýþ bir köyün aðýtýnda yaþlýlar
yangýnýn aþtýðý, o açýlmaz yollardan sýzdýðý o an…
yangýn onlarda nedenli bir sonuçtur
nedeni, geliþler ellerde ateþli
sonuç, kül ve yalnýzlýk…
geçmiþi yok, zamanda yandý
doða zaten bir küldü, ateþler oraya varmadan…
þimdi o anla bilinen sadece
duvarýn dibindeki, hýzmalarý acýlarýyla morlaþan
damar yollu elleriyle, o iki hüzünlü yaþlý
ve
o külün içinde közü umut olan, kül yalnýzlýðý…
ne bir pepuk kenger zamaný aðýt yakar
ne de bir kurt, insansýzlýðý si mgeler
aðaçlar zaten yaslý, kalanlarýn insanlýða küs yanýyla
rüzgar bile yeminli
külü savurup közde umut olan tarihi
ortaya çýkarmamaya
güneþ kýzgýn ve küskün
sýcaklýðý ondan alýp, yangýna ateþ yapanlardan
zaten yaðmur, bir kayýp gözaltýdýr
artýk o yangýnsý iklimlerde…
tanrý ise bir uyku maðruru ve þaþkýnlýðýn ifadesi
bu denetimsiz deðiþimden
þaþýrýr yaþlý dillerdeki yakarýþýn külle ilgisinden
“edi bese Xwedê!” “yeter allahým yeteeeeeerr!’’“ya hey baka rabbe!”
ve iþte o an tanrý
koynunda yarattýðý o brütüs maskeli
ihanet tellakçýlarýnýn, ibadet yanýlgýsýndadýr…
---kül ve isyan---
ateþi ne zaman çalar
bilinmez, o yananlarýn
bir karþý eylem olur, bir isyan gibi ellerde
kendi koynunda bastýrmaya hazýr
bir intihar aleti olur bazen…
intiharýna ateþi sunanýn
kimse bilmez tarihini, yazgýsýný
iki kibrit yeter oysaki, ihanete cevabýn
bir geçmiþin bittiði yerde ateþ var ise
kül dilleþir tarih olur…
bulunan ise sadece, o yanýltýcý, yanmýþ, küllenmiþ künye
ve o bedenin külleþen kokusu…
bedenin baþýnda yakýlan bir aðýttýr
külün közsüz yanýna kabullenmemek
köze umuttur elbet, o yaralý dildeki aðýt
aðýtlara sardýðýn o giysiyi
çýk, yangýnýn baþladýðý yere at
yasaklý olan renklerini aklasýn
kül konuþursa belki, közü ile
bir gökkuþaðý olur tüm renkler…
eline geçmiþ ateþin ortasýna
at tüm yasaklý nesneleri
yak senden yasak olaný da, varsa düþlerini de
yak külünü çoðalt...
---kül ve yürek---
külü býrak þimdi
kaç, sýðýn sýðýnaðýma
külün közleþen umudunu yanýna alarak
at koynuna elini, çýkar yapýþmýþ terine
yarýsýný ateþe kaptýrdýðýn, o zamansýz fotoðrafý
zaten kül olmuþ bir leyla’mdýr sevdan
yak o zaman diðer yarýsýný mecnun’u da
çöl sýcaklýðýný bilir, o mecnun zaten
aþkýn tarihi, külün tarihi gibi, yangýn yeri…
yangýn sürgünü baþlatýr
aþk zaten o sürgünde gizli
külle baþla
ateþi yak, külünü çoðalt
sýrtýnda taþý külünü
sürgün külün rehberliðinde bir son durak
ve aþk orada seni karþýlayýp
yine yangýn çýkarsa, seni uðurlayacak tek külün…
---kül ve serüven---
bir gezgin, bir çingene rahatlýðýyla baþlat
adýna serüven de, bu yangýnsal düþün
sýrtýna al düþçü çantaný
zaman yitirilmiþ, bekleme sen
biletsiz gir terminale
yangýnýn yeri, yüreðinin götüreceði yerde
vardýðýnda yangýn bir kaçak olacak elbet
sen küllerini topla, közünü umutlanarak
her yangýn yeri, külün yurdudur
sen iþte o küllerden baþla
çantandaki serüveni küle bulaþtýr
közü çantana sýçrasýn, yüreðine de
yaksýn bedenini býrak, külleþsin yüreðinde
tarihin, külün közsüz yaný kalsýn…
KARALAMACA YAZGILAR KÝTABINDAN...
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.