MENÃœLER

Anasayfa

Åžiirler

Yazılar

Forum

Nedir?

Kitap

Bi Cümle

Ä°letiÅŸim

...senin düşlerin yeter bize...
renas deniz

...senin düşlerin yeter bize...



--orkun temel 20 eylül anýsýna…---

abi neredesin?

ben güçlüydüm
ama artýk dayanamadým

son dinlediðimiz müziði, gel balkonda bir daha aç

yavaþ, kabul etmezsin gibi

yanýna düþmeden geleyim…

sen bana o zaman, daha sýký sarýl abim

abiciðim ne olursun

bundan sonra beni düþlerinde bile dövme

ben inan ki... senin yanýnda mutlu oluyordum

ve seni çok ama çok seviyordum

abilerin en güzeli…

küçükken yanýna almadýðýnda, o köydeki oyun alanýna

ve dövüp kovduðunda kýzarak, baðýrarak bana

ben ýsrarla kaçýp yanýna geldim

çünkü arkadaþým, yaþýtým yoktu benim

ben sadece senin arkadaþlýðýný istedim

içinde abiliðini taþýyan, sýcacýk…

þimdi elim kolum baðlý, takadým da kalmadý

yoksa yine gelirdim bir delikten sýzarak

koþ gel yanýma abim

kaldýr müziði yarýda kesmeden…

hoþçakal abi

artýk çok uzaklara gidiyorum

bana düþlerimi getir, çocuksu arkadaþlýðýný taþýyan

bana kendi düþlerini de getir benimkine benzeyen

bana kapýmý erken çalan, olgunluðumu deðil

çocukluðumu getir abiciðim…

bana poþetler dolusu, yasaklý meyvelerimi getir

muzu bol, kavunu kesilmiþ olsun, sulu sulu karpuzlar

elmayý çöpüyle yemeden, onlarý da aðzýmda ýslatayým...

bana duvardaki sazýmý

söylediðin yasaklý türkülere, sararak getir abim…

çocukluðumuzda uçurduðunuz

benim ta uzaklarda baktýðým, o rengarenk uçurtmayý getir

gökkuþaðýna dolayayým ipini…

bana hastaneyi deðil, okullarýn ilk zilini

belediye otobüsü deðil

okul servisinin en arka yaramazlýðýný getir abim…

bana yarýnýn deðil, bugünün düþlerini

acýma deðil, þevkat

üzüntü deðil, sevinç bilyeleri getir…

özge’nin kýcýklýðýný

tacim’i, diren’i, onur’u, ezgi’yi, dilan’ý, baboþ’u

ve doðmamýþlarýný da katarak, sar onlarý kendine

sýcaklýðýnla getir ne olursun…

bana annemin o sýcak elini

senin yufka yüreðindeki sevgiyi getir...

abiciðim bana ölü baba deðil

kucaðýnda oynayacaðým baba ve oyunlar getir…

bana abi 3 dilim baklava getir

haftanýn 3 günü diyalizde gibi

tadý damaðýmda kalan, herþey gibi…

tuzsuzluðu deðil

size bakmadan

kana kana içeceðim suyu getir

köy kuyumuzdan, söðüdün kökleriyle çektiðinden olsun abim…

bana aðýtlarý deðil

elimde sen ve annemli halaylarý

bensiz düðünlerdeki davul sesini

hastanede kulaðýmda çýnlayan zurna sesini de getir...

bana hastane pijamalarýný deðil

okulumun mavileþen önlüðünü getir

siyah hayatlarý renklendiren gök gibi berrak

bulutlarý getir, yakalýðým olsun bembeyaz…

ve derslerindeki en ön sýrayý getir, yaramazlýðýma katlanarak...

kolumda sýzýlar, yaralar ve iðneler deðil

künyeler, dövmeler getir

gülen bir çocuk resmi olsun dövmem …

bana tuvaletleri getir, gecekondu evimizin

uzun uzun iþeyeyim

dökeyim içimdeki üreleþmiþ sýzýmý…

yaðmuru getir abi, ilk aþkýmý

bana sýrýlsýklam yaðan, þemsiyesiz, gök gürültüsüz…

topraðýný eþtiðim, oyun yalnýzlýðýmý getir

köy evimi, bahçemizi, inekleri sürdüðüm o deðneði

ve aman unutma o tekerleði getir

bir ehliyetsiz, bir emniyetsiz

evin etrafýnda çevirdiðim…

abiciðim daha fazla içebilir miyim

daha fazla yiyebilir miyim, diyeceðim saðlýðýmý getir…

abi ne olursun, mezarýma gel

kimsesizken gel, yetimken gel

su getir kova kova, çok susarým bilirsin

üstüme kokulu güller yetiþtir, bir de kardelen

suyu bol bol içen çiçekler yetiþtir, abilerin en güzeli…

gel abim, bilirsin sana olan düþkünlüðümü

bir imanlýnýn bile, orucunda sabýrsýzlandýðý o susuzluða

ben altý yýlýmý verdim, sabrý içimde sopa yaparak

hastaneye gitmediðim, uyumak için yediðim sopaya benzer…

ama tanrý mý, allah mý, bilmem her neyse, anlamam

sevmedi beni anlamadý, imana gelmedi…

ben nefsime hep hakim oldum

yemedim yasaklý olaný, içmedim fazlasýný

ama yine olmadý

o yukarýdaki her kimse sevmedi beni…

gel abim, hep hep yanýma gel

altý yýldýr o çocuk aklýma sýðdýrabildiðim þeyleri

bir bir anlatayým sana, bayram sevinciyle, aðlamadan…

ve biliyorum abi

seninde anlatacaðýn o kadar sorunun ve dersin var ki

ne olur sende arifede gel

önce söz büyüðümüzün, su benim, bir tasta su…

sende bana anlat

bunu her þey gibi çok sonralarý fark edeceksin

biz dost gibi kardeþiz…

gel abim

ama ne olursun aðlama

çünkü biz ikimiz her zaman güçlü olmalýyýz

ayný babamýz gibi…

o da hastalandý, bizler için çalýþtý, hastalandý

hastalýðýnýn belirtileri olmasýna raðmen gelmedi, çalýþtý

bizler büyüyelim diye, uzaklarda sýnýr dýþlarýnda

savaþ alanlarýnda, radyasyonlarda, yataðýnda boþ kovanlarla yattý

gurbette kaldý, hüzünü taþýdý, yolladýðý ses bantlarýnda

ölümü getireceðini bilmeyerek, bir hediye paketinde aðýtlý…

bizde babamýz gibi olmalýyýz

ve ölürken bile

sessizce, uzatmadan, aniden gitmeyi öðrenmeliyiz...

biz bu evin erkeleriyiz abi

babamla kaçtýk, burada yatýyoruz soðuk ama

bütün yükü sýrtýna verdik, bu bile çok daha soðuk

ve sende bütün yükü sýrtýnda taþýyorsun

düþsen bile kalktýðýný babamla görüyoruz, biliyoruz…

mezarlarýmýza tek tek gel abim

hayatta kimseler seni dinlemese de, anlamasa da

biz seni dinler ve anlarýz…

ben gelemiyorum, biliyorsun ne olursun yanýma gel

bana son dinlediðimiz müziði de getir

babama da, annemin eþarbýna sarýlý biraz umut…

abim babam senin için çok endiþeleniyor

benden duymadýn olur mu

ama ben abime güveniyorum sonsuza kadar…

abim babamla yanyana yatýyoruz biliyorsun

arada bir konuþuyoruz, annemiz sana emanet

babam yitince, her þeyini kaybetti annem

ama bizlere sarýldý, bizlere sobalar yaktý

tezeði bol, odunu az…

bizler için gençliðini, yaþlýlýðýný, ömrünü verdi.

abim, annem bana adana’daki, hastanede çok baktý

sandalyelerde uyudu çoðu zaman

o yüzden ona çok kýzdýlar, anlamadým ama ben

o anlatmadý siz üzülmeyesiniz diye

benim yemeðimi yedi, arta kalanýný sadece

beni hastanelere kaldýrdý, otobüslerde elimi tuttu

diyalizlerde üstümü çýkardý, pijamalarýmý giydirdi

haftanýn 3 gününü hep bana ayýrdý, aðlamadý görmedim

size aðladý mý sonralarý, aðýt yaktý mý uzun uzun, yasaklý dilimizle

nenemin konuþtuðu yani…

abim annem bunlarý niçin yaptý biliyor musun?

büyüyüp adam olayým diye, ona babam gibi bakayým diye

ayný þimdi senin yaptýðýn gibi

bizden uzaklarda, karý bol memleketlerde…

ama ben baþaramadým…

abim anneme hiçbir konuda kýzma, baðýrma

onun elinde kalan son umudu sensin

ve aklý, gönlü hep sende

onu yanýndan ne olursun ayýrma

ve en iyi sofrayý, en güzel torunlarý, ona sen sun

benim adým olsun birde

yanýna birde umut’u ekle, ne olursun…

abim annem gibi elif ablamý da yanýnda ayýrma

elif ablamý çoðu zaman anlayýþla karþýla, hoþ gör olur mu

o hastalandý, çok saf þimdi, çocuk gibi

ona asla kýzma abi

biz onu çok seviyoruz ve üzülüyoruz

gerekirse benim için, bana yapmadýðýn

okumayý öðret, yazdýrarak….

biliyorsun, onun büyük bir ihtimal, bir kocasý ve çocuklarý

olmayacak

inþallah olur, dua edeceðiz bunun içinde

o yüzdendir çocuklarý hýrpalasa bile çok sever…

solmaz ablamýn bundan sonra, bari destekçisi sen ol abim

o yanlýþ yaptý biliyorum, ben þeresiz dedim çocuk aklýmla

amcalarýmý sevdiðim için, amcam bana saz aldýðý için

sen kimin ekmeðini yersen, onun sazýný çalma abim

solmaz ablam çok yalnýzlaþtýrýldý, yalnýz kaldý hastalandý

beni bile tedavi için o yurtdýþýnda göremedi, aðladý gizlice

yanýnda sadece o hastalýðýn ipleri, ilaçlarý, yalnýzlýðý vardý…

elif ablam çok sevsin, mehmet’i, beritan’ý

benim ve babam yerine, hýrpalaya hýrpalaya

babamýn ilk torunlarý onlar, benim ise ilk yiðenlerim

dayý olmak çok güzel abim, amcalýk nasýl olacak bilmem!

ben o konulara karýþmam ama annemi bu konuda da üzme…

nenemizde artýk yanýmýzda

babam, ben, barýþ abim, dedem, sakine halam burada…

xucce, musa amca ve diðerleri diðer yerde yeni mezarlýkta

bize ayrýlanan yerlerde, sýralýyýz, yanyana

gözyaþýnda bir boncuk gibi, bayram erzaklý,

meyve suyulu ve bisküvili

bizler þanslýyýz yine de, yenide olsa, eski de olsa
bir mezarlýkta mezarýmýz var

mehmet abilerin mezarý bile yok

kimsesizler mezarlýðýdýr, mezarlarý bir nurhak...

babam dedi ki:‘’Oðlum nenesini benim son dilediðim gibi evinden ayýrmadý. Onu yalnýz býrakmadý. baþka evlere yollamadý. aldý onu da annesi ve elif gibi dersim’de derslerine
kattý yaþanan…. ’’

ve sonunda nenenin “evimde, kapýmda, ocaðýmda, emeðimin
önünde’’
öleceðim vasiyetini, sen ve mustafa amca yapmýþsýnýz.

evinde, kapýsýnda, yani kendi ocaðýnda

çocuklarý, torunlarý ve arada bir çektirdiði gelinleri ile

bizim yanýmýza, ona ayýrdýðýmýz yere getirdiniz abim

nurhak daðý manzaralý mezarlýðýmýza…

babam bu yüzden sen ve amca ile gurur duyuyor

son olarak abim

biz burada bir olaya çok üzüldük, aðladýkta

ama yanýna yaný baþýna gelemedik, hastanelere…

abim sen o kadar güzelsin ki

herþeye raðmen hayat çok güzel

burasý çok soðuk, köy döþeðine sarýl

misafir odamýzda asýlý olan sakallý dedenin dediði gibi:

“ sen birini çok seviyorsan, o da seni çok seviyorsa, bütün malýný mülkünü sat peþinden git.
sen birini çok seviyorsan, o seni sevmiyorsa, yine bütün malýný mülkünü sat ama bu sefer olabildiðince uzak kaç. . ”

bence sende böyle yapmalýsýn abim

sen o kadar zor þeylerden geçtin ki

bunu da bunlar gibisini de atlatýrsýn boþver…

ama ne olursun, o ilaçlarýný düzenli iç abim…

sen benim gibi hasta çocuklara

ve saðlýklý olanlarýna lazýmsýn

abiliðini onlara ver benim için …

ve abim bir sözünü gizlice okudum, gizlice yazdýðýn kaðýdýnda

“düþenin düþü olmaz. ’’

senin düþlerin yeter bize abi…

ölüm gurbette en uzun yol ise

yollar geçip, daðlar aþýp

vurulup yaralansam bile

her gece, ne olursun, kovmadan, bundan sonra en azýndan

düþlerine yaralý düþlerimle girebilir miyim abim?

KARALAMACA YAZGILAR KÝTABINDAN...
Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.