dün gece istanbuldaydým daha önce gelmediðim, nasýl geldiðimi bilmediðim varoþ bir semti ümraniye sokaklar insan kalabalýðý önce siyaha boyuyorlar duvarlarý ardýnda insan potreleri çiziliyor benimsediðm görüþ mirofonu uzattý bana baktým duvara insan dedim insanlýk dedim yanýmda biri vardý bazen sen olurdun bazen hiç bir çorbacýya gittik çorbamýzý içmiþ sohbet ediyorduk bu þehirin camiileri diye söze baþladýk kocaman camii sanki üzerimize geliyordu tek minareliydi arþa deðiyordu birden ürktüm ok meydanýnda molof sallayan öfkeli çocuk geldi aklýma gün kararýyordu garsonun tavsiyesiyle küçük mütavazi bir otelle gittik otelde asýlý tablo kocaman gövdeli aðaçlar devlere benziyordu altýnda benim imzam bu tabloya yanlýzlýðým demiþtim sana vermiþtim acaba sen burdamýsýn siyaha boyanan duvarda çizelen yüzün istanbulda sen istanbul sensin içimde sýzlayan...
Sosyal Medyada Paylaşın:
kazım demir Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.