Lelia !
Bu sana yazdýðým dokuzuncu kitap
sekiz yüz kýrk yedinci þiir
ki sen hala sana yazdýðýmý bilmiyorsun
ve kim
yüreðimdeki resim
avucumda sakladýðým isim
görmüyorsun
Lelia !
Her seferinde bu son
kalmadý artýk tek cümlelik nefesim
ve öleceðim diyorum
ama
gözlerim açýk kalacak diye
ölemiyorum
Kabul
Üç kuruþluk þiirler yazýyorum
imla kurallarýndan habersiz derinlikten mahrum
ama sana yazýyorum Lelia
bilsen
her harfe nasýl yalvarýyorum
Okuduðun kitaplarýn
sýradan kahramanlarýndanmýþým gibi
bakýyorsun ya yüzüme
alelacele intihara niyetleniyorum
Neden ? diye soruyorsun
Ah Lelia ! kalem iþidir onlar
düzmecedir yüzlerinin ortasýna yerleþtirilmiþ
ýslak dudaklar
Bilsen
benimkiler bûselerinden uzakta
nasýl susuz ve kýrgýnlar
Önümde
birbirine baðlanmýþ mýzrabý kayýp yollar var
Avuçlarýma
ne olduðu belirsiz notalar koyuyorlar
ki her biri tövbesizdir
Gel Lelia
el açmayý öðreterek tövbe ettir
Gece yarýlarý yorgun ýþýklar kolluk görevindeyken
þiirlerle seviþmelerim baþlýyor
Suç iþliyorum
Gözaltýna sen al beni Lelia
çünkü yalnýz kalýnca
mürekkep diye
yalansýz bir can acýtýþ düþüyor kelama
Adý sancý oluyor
sancý þiir
Þiir tek baþýna halden anlamýyor
Kokunu sar bileklerime Lelia
bilsen
sensiz her yan hücreyken
ayýk gezilmiyor
Gel Lelia !
Ýstersen kör kurþunlar getir eteklerinde
istersen zanlý diye ismimi ver kopardýðýn çiçeklere
Razýyým
Yeter ki son yapraðýmý düþürme dalýmdan
ve son sözü okumadan çekip gitme koynumdan
Lelia !
Duvarlara mýhlanan gölgemle konuþmaktan
ve her satýrýn sonunda
zülüflerinin kýyýsýna mezar yeri/mi kazmaktan
yoruldum
Bilsen
acýyarak dokunma diye
yanýnda da aðla/ya/mýyorum
Ellerinden geçtim Lelia gözlerinden de
Pencere kenarý da olsa
bir mevsimlik yer yok mu yanýnda ?
Yataðýna düþen yýldýzlarý bileklerime sürtersin
olmadý
sýrattan kendi yerine beni itersin
Bilsen
sana olan tutkumu
çekinmeden günahlarýný bile yüklersin
Yaðmur yaðýyor Lelia
Saçlarýndan toprak kokusu çýkmadan gitme
ve dudaklarýma sus payý býrakmadan
en kýrmýzýsýndan...
Özgür SARAÇ/Râzý
12/03/2010Denizli