Kalemi tutmadan önce
bir avuç toprakla yýkýyorum ellerimi
Hüzün türküleri söylemeyi uzatan bir hayat benimki
Demir parmaklýklarým var benim
kaldýrým taþlarý arasýnda saklanarak gezerken
peþim sýra sürüklediðim
Hani güneþin yüzünü yarým yamalak gösterenlerden
Ne vakit açsam kitaplarýmý
sayfalarýn kokusuna gölgesi düþenlerden
Sen kelimelerinin cümle yapýlýþý beklenensin
Görmezsin…
Bilyelerini sokak çocuklarýnýn kapýþtýðý
çocuk hüznüne say
gözlerimdeki nemi
Fark etmez
Ölümümü ertelemek için yazýyorum þiirleri
ve her þiirin sonunda bekliyorum
perdenin gerisinde
bu sefer gelirsin diye
Sen gözlerine gün batýmlarý düþensin
Gelmezsin…
Yalnýzlýk çeker desteden hep kaderim
Nereye saklansam
adýmý kazýmak için alnýmdan
ve yolumu silmek için ardýndan
sobelenirim
Adým alnýma çivilenir
Yolum ardýna düðümlenir
Sen el sürülmemiþ hayaller biriktirensin
Bilmezsin…
Rüyalarým çalýndý benim
ve uçurtmalarým
Dizlerime kurþun yemiþ gibiyken
birde sen parantez içine alma beni
Zülüflerinin kenarýnda harf harf ayýrma
Dudaklarýndaki secdeye durmuþ lale rengini
þah damarýma batýrma
ki
yaðmur sonrasý
topraðýn rahmine beklediðisin
Ellerin
ellerin kirlenmesin…
Biliyorum sen bana uzaksýn
geri çevrilen dua kadar
Her mevsimde ayrý bir tuzaksýn
ve gamzelerin de hep mezar
Olsun yine de gel
kanat yaralarýmý doyuncaya kadar….
Özgür SARAÇ/Râzý
08/03/2010Denizli