“Sen içimde bir yerlerde inatla öldürmektesin kendini”
Yanýldým, Yenildiðimi anladýðýmda çoktan kaçýrmýþtým son vapuru. Neden dönüp ayný hataya sýðýndým her defasýnda, bilemedim Diyemedim bir gün doyasýya seni sevdiðimi. Hatalýyým: Sýrf bu yüzden kaybettim seni…
“Akþam, ýtýrlý bir þarap tadýyla seni kanatmaktadýr katar katar giden kuþlarýn saklý umutlarýnda,”
Þimdi baþýmý eðip geçiyorum Kýrýlmýþ hatýralar kentinden. Bir sabah simidi gibi buðulu gözlerin, Bir yokuþta her þeyi yakýp, kucaklanmýþ kadýn Ayaklarý altýnda alabildiðine özgürlük, Bu yüzden baþýmda sarhoþ konçertosu Dilimde hiç söylenmemiþ ayrýlýk solosu… Piþmaným. Sýrf bu yüzden: Seni daha çok sevemedim diye…
“Ölümsüz bir aþkýn matemini tutar gibi, gün giyinmektedir geceyi”
“Saklý boðuntularýyla, eskimiþ bir kapýnýn gýcýrdayan sesinde; Seni çýkagelmiþtir ayrýlýk”
Evet, sevdin; Sende baþladý gülümsemesi yaðmurun, Güneþin anlýndan öptüðü taneydi yedi renge bürünen, Bu yüzden emdim ihanet þerbetini memelerinden Uzaðýna düþtüðünde gövdem Seni sarmalayan örümcek aðýndan kurtaramadým. Kara, kýllý elleri gezinirken bedeninde Ýçimde kopan Gölcük depremini sen yaþamadýn, Aþamadýn yüreðimin yüksek duvarlarýndan Duvar köþesine akan kýrmýzý yaþlar býraktýn Koynumda ayný kâbusun teriyle yattým.
“Gül dalýnda kanayýp duran gülüþlerini alýp götüreli beri yabancý sokaklarýn kaydý tutulmamýþ hýçkýrýklarýna”
Bu satýrlar dizilirken yumru gibi, Süzülürken “yaþý dinmez gözlerin” den hayatým, Adý ölümdür bu ayrýlýðýn.
“Geceler uzun ve yalnýz; günahkâr terleyiþlerin uyanmalarý uzayýp duruyor gözlerimin sen sinmiþ arzulu kasýklarýna dokunan kirli karanlýklarýnda”
Ellerine hasret güvercinler aðlamadý mý sanýyorsun Eminönü’nde, Ýskelede boynu bükük deðil mi vapurlarýn, Camlarýnýn, parmaklarýnýn sýcaklýðýna özlemi dinecek mi minibüslerin Gözyaþý dinecek mi anne memesinden kopmuþ bebeðin, Bitecek mi akýntýsý kýz kulesi önünde Marmara’nýn, Hesabýný sormayacak mý el ele dolaþýlan sokaklar yalnýzlýðýn, Otel odasý çaresizliklerin Ve iki büklüm uykularýn gözü yaþlý kalmayacak mý, Dalmayacak mý býraktýðýnda oltaya takýlan balýk, Ve ardýnda kalan çaresiz çocuk boynunu büküp beklemeyecek mi muhteþem dönüþünü?
“Ölüm, öldürmekte kendini ben seni sustukça”
Yanaklarý kýzarmýþ ve aç karnýyla yalýn ayak kalmadý mý yüreðim sokaklarýnda, Aþk artýðý paltoyu sýrtýma atýnda ýsýttýn mý masum yüreðimi Ölmekten muzdarip ruhum, acý çekmedi mi Kadýným? Ay þavkýr Sirkecide Boðazýn ölgün sularýna düþerken siluetim, Yakamoz çarparken gözbebeklerime Düþer içime yangýn gibi hasretin. Çýðlýk çýðlýða yanaþýrken iskeleye sensiz vapurlar Sultanahmet’te okunan sala hangi aþkýn cenazesini haber verir? Koþup en ön safta yerimi alýrken, Dökülürken dilimden Fatihalar, Gömülen ruhun deðil midir?
Son sigaramý çekip kýnýndan, Ciðerlerime ölümü kusturan nem öldürüyor kibritin yangýn yerini. Kursaðýma dizilen hevesler gibi diziliyor sigara keyfi, Týpký tam sarýlýp sana doyasýya öpecekken sabah ezanýyla, uyanmak gibi uykudan Kana kana içerken bir bardak suyu, bardaðý elinden düþürmek gibi Ve gözlerine rehnetmiþken bakýþlarýmý gözüme çekilmiþ Mecnunu kör eden mil gibi Öyle ömrüme uzak, Ölüme öyle yakýn, Öyle göz açýp kapayýnca geçip gider sandýðýn, Bil ki bir ömür ýslak tutacak bu kanlý yarayý…
Kalbim, yüreðimin düþmaný þimdi, Birbirinin ayný iki yaþam savaþý bu: Meydanda iki yürek kan revan bulacaksýn, yarý diri Ýyi bak, en çok yara almýþ hangisiyse orada ben varým: Yüzümde deðiþmiþ tarihin seyri, Notalarýn hepsini toplayýp paslý plaktan Bir þarký tutturmuþum seni anlatan, Dilimde adýna yazýlan ilk þiir Vuslattýr anlatýlan, vuslattýr sözde kalan. “Enkazýdýr içimde býraktýðýn sancýlar, tükettiklerinin, bilmelisin, her Anka’nýn bir haddi vardýr!”
Söz tükenmiþtir; Þair de! Söyleyecek birkaç söz kalýncaya dek konuþtuðum an, Kurudu, sana anlatmaya çalýþýrken kendimi, tükürük bezim: Dilde biten tüy kaldým. “Hadsiz Anka Kuþu” uç bu lanetlenmiþ topraktan, Kanatlarýnýn gölgesinde açar yediverenler, Haddin var, Hakkýn olduðu gibi!
“Yok, artýk sana ölüp ölüp dirilmek, kalmadý tüketeceðin baþka bir þey, yerin, yüreðimdir; yüreðim, olay yeri!”
Faili meçhul aþkýn müsebbibi, Olay yeri, gözlerinden yansýmakta tutanaklara: Kelepçeler müebbet mahkûm, Birinci çoðul þahýstan düþerken üçüncü tekil þâhýsa, Yalnýzlýk “bu”dur, “Bu” sensizlik!
“Hangi filizde açtýysan orada sol ve bil ki bazen her yol gitmedir, “hoþça kal" deyip susuyorsam, git artýk, küfrüm adabýmý yenmek üzeredir!”
Sustuðun yerde baþlamýþ kesiklerim, Kanamalarým göbek baðýmdan. Her toprak filiz vermez bilirsin, Kurak bedenim bundan; yetim tohumlarýndan: …Sustu zaman …Sustu aþk …Sustuk! Yüzümde yorgun düþmüþ gülümsemeler, anlýmda ar Sussam intihar, konuþsam inkâr…
19.12.2009 - Aðrý
* Hadsiz Anka Kuþu: Sinan Eldem þiiri.
Sosyal Medyada Paylaşın:
Avci04 Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.