Bir sis perdesi gibi gözlerin,
Boðumundan bebekleri seçilmeyen
Kirpiklerden mevsimi görünmeyen
Yüzündeki en deðerli unsurun..
Bakýþlarýndaki o derinlik o sessizlik
Sessiz þarkýlar mýrýldanan pandominler gibisin..
Ne bir gecenin kuytusu
Ne mehtabýn kýzýllýðý
Ne de bir kovan mermi..
Ýçimde öyle süngüler dolaþýyor ki
Ne toz zaman
Ne de toz gerçekler gözümde
Hepsi de birer nokta gibi savuruyor kendini
Yaþanmýþlýk sandýðým zamanlara..
Öyle ki, bilinmezlikdir yolum
Seni düþlediðim zamanlarda..
Ve asla açýlamayacak bir kapý.
Anahtarýný kaybeden yaramaz çocuklar gibi
Ben de bir oraya bir buraya koþturmaktayým.
Yönünü bilmeyen Mecnun
Kuyucaklý Yusuf’un derin düþüncesi gibi
Ya da bir safari gezgin
Bir yudum suyu nerede içeceðini bilmeyen
Susuzluða hasret çöl gezgini..
Kirpiklerinin o muammasý
O yorgun yüreði tanýyorum bir yerlerden..
Beni, bana hatýrlatan
Daha ilk görüþümde
Bir demlik poþet gibi koyuluðu içime akan...
Ne gümüþte ne de altýnda
Kestiremeyeceðim, tabiri imkansýz bir ayar
Senin o SÝS PERDESÝ GÝBÝ GÖZLERÝN!...
Tülay Mert
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.