Beni götür bu þehirden
Ben kuzguni akan Fýrat’ýn çocuðuyum
Yýldýzlar akardý memleketimin semalarýnda
Gagasý altýn hýzmalý güvercinlerle doluydu gökyüzüm
Kayýsýlar umutlara çiçek açardý
Mayýs gülleri buhurdanlýklar gibi kokardý
Ve bir de, bir de özlemlerimle harman olan
Sen vardýn…
Þakayýk soyluyum, kýrýlganým
Gamlý sevdalar dokurum kendimce
Geceleri aðýt gibi türküler söylerim
Senin olmadýðýn;
Benimse; ben olamadýðým
Bu ayaz vurgunu iklimlerde
Dört mevsimlik güz,
Kül rengi bir yaþam
Mahzun ve kýrýlgan ben
Düþlerimde düþer donar kalýr zaman
Martýlarý can çekiþen denizler görmek istemiyorum
Bu þehrin sabahlarýna artýk güneþ doðmuyor
Sislerle kapalý semalarýnda
Ne yaparsam yapayým yüreðim ýsýnmýyor..
Beni al götür bu þehirden
Yüreðini, yüreðime yasla
Býrakma beni yýldýzlarýn yalnýzlýðýnda
Ben senin olduðun iklimlerde yaþadýðýmý anlayabilirim
Ve ancak;
Senin yanýnda nefes aldýðýmý fark edebilirim.
esmize
perihan tunçok