RÜYADA YAŞAYAN MASAL… "ŞEHR-İ ZÜMRÜD"
RÜYADA YAÞAYAN MASAL…
“ÞEHR-Ý ZÜMRÜD”
I-
“Merhametime, kavrulmuþ ceviz serptim” demiþti bir zamanlar,
Kucaðýný açtýðýnda bu diyar.
Yeniyle eskinin aþk masalýydý bize anlatýlan.
Saçý aðarmýþ hatýralarýn, ihtiyar yol hikâyesinde,
Bir asa, çýnar olmuþ þimdi…
Gökyüzüne selam duran her dalda, bir masal asýlý…
“Ey ne göl”den süt toplayan kadýnlar,
“Beþ Kýzýk”tan, çocuklarla koþmuþlar Bursa’ya!
Hayme Ana beþik sallarken merhametiyle;
“Bacýlarým” diye seslenmiþ “Ýyi bakýn oðluma!”
Ertuðrul Gazi gülümsemiþ…
Direnememiþ artýk destana Bizans.
Ateþ yürekli yiðitler, dayanmýþ hisar önlerine,
At üstünde süzülmüþler adeta,
Öyle geniþlemiþ ki daðýn sýrtlarý,
Tüm aðaçlar ayakta karþýlamýþ geleceði!
Kýrk kilit vurmuþlar,
Tekrar tekrar açýlmýþ tarihin yapraklarý,
Bayýr yukarý bir sokaða,
Yorgunluk býrakmýþ, arkasýna bakmadan,
Tophane’de saat kulesi…
Zaman, vakitle dans ederken,
Derelerle birdirbir oynarmýþ þelâle,
Köprüler umut verirmiþ insanlara,
Sevda masalýný her gün yeniden yýkarmýþ Nilüfer,
Aðladýðýnda gençler,
Masal bu ya…
Ufacýk tefecik taþlar arasýndan, bilyeler süzülmüþ,
Kestaneler kavrulmuþ odun mangalýnda,
Þeftali kokmuþ ahþap,
Narçiçekleri sarmýþ cumbalarý,
Hýdrellez kutlanmýþ mayýsýn beþinde.
Demir terazi sesleri gizlenmiþ dar sokaklarda,
Nice umut bakýþlarý deðmiþ duvarlarýna,
Kýyýlarýna her gece bir inci vurmuþ…
Baþkent olmadýðýnda,
At nalý seslerin de gizlenmiþ,
Padiþah fermanlarý…
Þimdilerde;
Firar ederken kendimden, boðazýn yollarýnda
Ihlamur çiçeklerinde umarsýzca uçan bir arýyým.
Ilýk bir huzur nefesime deðerken,
Çiçekten kanatlarýmla süzülüyorum kestane aðacýna,
Bir uykuya dalýyorum düþ görmek için,
Zamaný es geçiyorum rüyamýn basamaklarýnda…
Bursa, sarýlýyor bana yüreklice,
“Yaz” diyor“Ýçimdeki kelamý”
“Dokun masal buðulu þehre”…
Satýr, “Hayýr” der mi, ruhu Bursa kokan kadýna?
Duygularý yüklenmiþ zamaný, hayra yorarken Hazreti Üftâde!
Kalem yazar:
II-
Akþam olur, kýzýl bir perde çekilir gökyüzüne,
Nakýþ iþler peri kýzlarý,
Bindallý misali konar geceye ateþ böcekleri,
Etekleri fýrfýrlý Bursa’da!
Gündüz, rahmet fiskeleriyle açar kollarýný,
Ayak seslerine gebedir yalnýz sokaklar,
Heyecanla açýlýr rýzýk kapýlarý,
Koþuþturmalar arasýnda kaybolur vakit!
Gizem, yeþil saçlarýný tarar çam kokulu aynada,
Þahin olup Uludað’a süzülmüþtür yiðidi.
Pýnarbaþý, Mollaarap, Mesken…
Anadolu sýralanýr bir kanadýna,
Çekirge, heybetli baþýdýr þahinin!
Diðer kanadý, uzanýr Marmara’nýn hayaline,
Tarih, sanki yapýþmýþtýr bu þehre,
Hülyalar turkuvazla bezenir her yanda,
Emirsultan, öylesine gariptir, sünnet çocuklarý olmadan,
Oysa dua, ellerimizi ne çok sevmiþti bu mekânda!
Bilirim yaþlý bir teyzeyi aðýrlamýþtý yýllarca Ulu Cami,
Sonra,
Sonra silindi her þey,
Hatýrlamaz oldu zaman, vaktin geçmiþ halini,
Süleyman Çelebi suskun;
Mezar taþýna sarýk sarýlmýþ, tarih bilmem kaç…
Eðilmiþ servi, “Asa Suyu”ndan su içer.
III-
Gaip penceresinden izlerken Osman Gazi!
Benim þehrimden yeni bir rüya kopsa…
Yine Tophane’de saat kulesi,
Sevdiceðimle düþlediðim ilk hayal busesi,
Çið düþse nargile kahvehanesine, genç sarýlsa aþýðýna,
Belgin, Zeki’yi kapalý çarþýda beklese,
Eski Türk filmleri aðlatsa insanlarý,
Hacivat’la Karagöz güldürse!
Anne yavrusuna öpücük verse,
Çiðdem toplasa nineler beyaz tülbentte,
Ressam hiç býkmadan, boyasa Yeþil’in sokaklarýný,
Türbeyle cami kucaklaþsa,
“Ben de varým” dese Aydede!
Kuþtepe’den aþaðý bisikletler salýnsa,
Nefes alsa, Alacahýrka’da çocuklar.
Sonra durup düþünse Orhangazi sur kapýsýnýn önünde,
“Bala banmýþ” destur alsa Molla Fenari’nin gözyaþýnda,
Ekmek olsa aþ, savaþ olsa ipek,
Genç kýzlarýn acýsýnda babaannem el sallasa,
Muradiye yokuþunda murat kuþlarý uçsa…
Ve ….
Yemeniden zülfü süzülse al beyaz,
Þehit selama dursa, ürpermiþ kalbi ile,
Mavi boncuklu Bursa kýzý, ipek böceðine sarsa hayalini,
Türkmen Beyi Ýnkaya’da yere vursa dizini!
Ah Bursa!
Ne güzel uyuyorsun masalýn son halinde,
Ýnançlarýn birliðinde gülümsüyor gözlerim sana…
Koþup geldiðimde dünyanýn her yerinden,
Gözlerim kapalý hissederim kokunu,
Ki, Bursa kokar yeryüzü...
Haydi gelin, beklemesin sizi Þehrim,
Dakika kur atmasýn saate,
Saat nazlanmasýn tarihe,
Tarih özlemesin beni…
Aramasýn ninem Üçkuzular’da niyazýný!
IV-
Ýnsaf et ey zaman, satýrlar ayrýlýyor senden,
Gün yavaþça “Þehr-i Zümrüd”e gülümserken!
Ümit baðlamazsa kadýnlar Tezveren’e
Helva kokmazsa Arnavut kaldýrýmlý sokaklar,
Bir Nâlân geçmezse salýna salýna, Irgandý Köprüsü’nden,
Setbaþý, kýskanmazsa kar yaðan bakýþlarýný,
Üzülür ruhum, kahrolurum,
Durulsam da Trilye’nin koynunda…
Aðlarým asýrlarca.
Ýçimde….
Ýçimde Bursa yoksa
ÖZLEM MARÝA ZAFER
Sosyal Medyada Paylaşın:
Özlem Maria Zafer Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.