Þiir deðil bu
Sadece
þairin kuralsýz aðlamasý...
Tüm mahal/le/lerim sessizdi
sen geldin
kimsesiz kaldým...
Uðultu dört bir yandan döküldü üzerime
öl ! öl ! öl !
Linç kampanyalarýnda söküldü bilincimin süsleri
takma düþler koyuldu yerlerine
Geride yarý çýplak kelimeler kaldý
ve intihar seçenekleri alabildiðine
Ýblisler kanýmda dolaþtý tüm vesveseleriyle
ve günahlarý giydirip ateþten yüzleriyle
Haviye’ye ittiler kaderimi
Avuçlarýmýn içinde
öfkemle boðulmuþ saç kýrýklarý
ve bileklerimin yüzünde
kalemin ölüm kokan satýrlarý
Hep beraber içmeliydi adýmý unutana dek
kaybedilmiþ yön þerefine
Ýçtim...dibe vurma zamanlarý...
Arsýz kabuslarýn
sararmýþ diþlerinden sýyýrarak etimi
uyandým
güneþin yüzümü okþamadýðý gün doðumlarýna
Çok zaman gölgeme hasret yaþadým
Bakma sen
alfabe kirlenmesin diye konuþmadým
Boðazýmda düðümlenmiþ isyanlarým
dökülecek diye
dua da etmedim
Gözümü her açtýðýmda þehir yanýyordu
þiirler döküyordum üzerine
susmuyordu
Namussuz,
yine filtresiz sigara istiyordu...
Vidasý yalama günler birbirinin kopyasý
idam mangasýydý
ki ben ayný soruyu
hiçbir zaman çözemedim
Kim/liksiz/dim
Þimdi
çivili topuklarýnla basýp geçtiðin göðsümdeki
ölü yýldýzlarý kefenle
Dikkat et çözerken
uçlarýna baðladýðým kabul edilmemiþ dileklerime
Sela çoktan verildi
Kendine sakla artýk geç kalmýþ cümlelerini
Deðil mi ki Aþk
isimsiz bir þiþenin içinde
ayaklarý suya hasret kaðýttan gemi
Gel/me
yaralarýma yaðmur sürme vakti...
Özgür SARAÇ/Râzý
25/11/2009 Denizli