Hiç aklýmdan çýkmýyor, o gün ne kadar þendik,
Ýncinir diye zaman yorgun atlara bindik.
Elim, ayaðým donar, dilim dönmez, naçardý,
Bakýþýn þah çekerken, gönlüm de çað açardý...
Bir ömür böyle geçer, gezer gibi sandalla,
Boyumdan çok büyüktüm, içimde ki sevdanla.
Sakin, sessiz bir deniz, gibi geçer gecemiz,
Sanki kelepçeliydi, bir ömür ellerimiz.
Her gün guguklu saat, kurarken gecelere,
Þimdi içim de çalar, saat bilmecelere...
Gündüze güneþ olur, geceye doðan aydým,
Senin bilmediðini, ben de bilmez olaydým!
Çok erken düçar oldum, bilmek gibi bir derde;
Ben yürüdüm, o açtý, perde ardýna perde...
Öðrendim çocuk yaþta, duvar ardý duvardý,
Aþtým da duvarlarý, açýlmaz perde vardý!
Oynadým gölgelerle, böylece uzun zaman,
Zoru seçmek istedim, zordu senin anlaman.
Bilmek istemem suç mu, hayatýn alnamýný,
Her anlat dediðim de, karýþladý alnýmý!
Baþka diyar yok mudur, bin gidelim terkeye,
Ýþte bu yorgun atlar, o günlerden hediye.
Fark etmez doðu, batý; bulunur gidecek yol,
Senin de iþin bitti, ey gönlüm, artýk, sað ol.
Kendi deliliðine, kurban ettin beni de,
Tek alacaklým sendin, bak affettim senide.
Kýsraklara binerdim, düþmeden önce derde,
Yorgun atlar beklerdi gittiðimiz her yerde...
Hayrettin YAZICI
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.